Merhabalar, Bir kere okudum bu başlık altında yazdıklarımızı. Kendi düşündüklerime göre bir derleme, (illa bu konuda olmasa da) biraz daha yol almak için zor bir epostaya başladım. Ancak toparlamanın zorluğunun üzerine 4 gün sonra başlayacak 15 günlük 10 sınavlık maratonun gölgesi de düşmekte. O yüzden en azından olumlu bir bakışla okumaya başlamanızı rica ediyorum.
En önce Alpan Beyazıt' ın şu şekildeki düşünceleri ile başlamışız: >bence debian'dan başka bir dağıtıma ihtiyaç varsa bile altından kalkmak >oldukça zor olur. benim fikir olarak ortaya attığım kavramın arkasında >yatan ihtiyaç şu: >bırakın Debian'ı, linux'ten bi-haber Türk kullanıcılarının bir Debian >yükleme cd'sini bilgisayara takıp başlattığında, bir iki evet ile, >karşısına anladığı kolay kurduğu masaüstü ortamının çıkması Türk >kullanıcı sayısında çok ciddi bir artış sağlayacaktır. >örneğin: openoffice-tr paketlerinin kurulu olduğu, zemberek'in kurulu >ve entegre olduğu, mplayer'in Türkçe fontlarının çalıştığı, alsa ve >dmix'in kurulu ve kullanıcı seviyesinde (muhtemelen skel dizini >sayesinde) ayarlı olduğu bir masaüstü. tamamen Debian. >bunun için ilk aklıma gelen debian-tr tavsiye programlar listesi, >sanal bir deb paketi (ya da task), seçili programlara bağımlı. >bu bütün ayarları yapamayacağı için, ya da başka paketlerin işine >karışması hoş olmayabileceği için, zaten daha kullanıcı dostu olan >yükleme cd'si önerisini ortaya attım. >En basidinden ön tanımlı dili Türkçe olan d-i net-install tabanlı bir >yükleme cd'si bile işe yarar gibi görünüyor bana. Bunun üzerinde ben de gaza gelip, debian-tr içinde bir geliştirme grubu kurup, bunun etrafında debian'la ilgilenmek isteyen insanların organize olup yazlılım geliştirmesi konusunda adımlar atılmasını önerdim. Bundan sonra gelen cevaplardan çıkardığım kadarıyla, grubun genel havasından herkes memnun. Kimsenin burdaki havayı bir konsey üyeliği tarzına çevirmeye niyeti yok. (Benim de yok : ) ) Burdaki hava, gerçekten birşeyler oluşturmak için ideal. Bu noktada biraz yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Benim önermek istediklerimde böyle bir merkezi yönetim kurmak yoktu. Biraz hadi birşeyler yapalım, insanlara motivasyon verecek bir grup olsun, projeler yapılsın, organize edilsin, debian-tr olarak yazılım geliştirme konusuna da imza atalım. >Emre Kadıoğlu >Alt-dağıtım önerinizi dışarda tutarak cevaplayacağım çünkü eğer böyle >bir proje gerçekleşirse o zaman iş çok farklılaşıyor.(projeye katılan >insanlara bir iş zaman bölümü yapılması, gelişmelerin diğer insanlara >haber verilmesi vs vsvs) İşte benim bahsettiğim organizasyon sadece bu tip bir proje(ler)in devamını sağlamak için gerektiği kadar, sadece takip eden, iletişimi sağlayan bir yapıydı. Burdaki önemli noktalardan birisi de şu, kurulacak ekibin çalışmaların gidişatının hızı yada şekli bir alakası olmayabilir. Bunun dışında (Emre Kadıoğlu' nun doğru bir şekilde bahsettiği gibi) şuanki verimli, rahat "yatay" yapıdan, durduk yere "dikey hiyerarşiye" geçmenin manası yok, bulması da çok zor olur herelde. >Murat Demirten >- Yeni bir dağıtım >Yeni bir dağıtım oluşturma fikri, heyecan verici gelebilir. Yeni bir >dağıtım oluşturma süreci, gerçekten >bir çok arkadaşımıza yeni deneyimler de kazandırır. > >Ancak, ihtiyaçlardan yola çıkmayan hiç bir çözüm, kabul görmeyecektir. >Şu an yeni bir yerel Debian dağıtımına >gerçekte neden ihtiyacımız olduğu konusunda benim bir fikrim yok. Bir >gün gelir de, burada yapmayı planladığımız >bir iyileştirmeyi, Debian projesi içinde kalarak yapamaz duruma >gelirsek ve bunların sayısı ciddi bir değere ulaşırsa, >o zaman yeni bir dağıtım fikri mantıklı olmaya başlayabilir (ben o >zaman dahi olumsuz oy kullanacağım muhtemelen :) > >Dağıtım, çok zahmetli ve süreklilik gerektiren bir iş, gerçekten zor ve >açıkçası benim gözüm korkuyor böyle bir işten. >Bugüne kadar yerel ve uluslararası onlarca başarısızlık örneği mevcut, >onların neden başarısız olduğunu iyi analiz >etmek gerek. Yeni dağıtımın heyecanı başka tabiki. Ancak dikkatle kullandığım, muhtemelen uydurduğum kelime ikilisine dikkat edelim "alt dağıtım" : ) Yani demek istiyorum ki, debianın en yeni halinin, (ilk olarak Alpan Beyazıt'ın dediği gibi) Türkçe olarak "ayarlanmış" hali. Ancak bunu da artık demiyorum, çünkü gördüğüm üzere bunu, "hadi bunu yapmaya kalktım ben, kimler var yardım etmek isteyen" şeklinde demem lazım. Bunu demek için şuanda vaktim yok, ancak diyen olursa yardımcı olmaya çalışırım. >Recai Oktaş >CD yaparsaniz bakimi cok sikinti cikarir. Kural su: ana yoldan (main >stream) ayrilmayin. Ayrilirsaniz kolay gelsin :-) > >Ana yoldan ayrilmis, abartili bir "Alt dagitim" cikarmak benim >uygun bulmadigim bir secim olsa bile bu da bir cesitliliktir :-) Ote >yandan bu bir ilke beyani, sizin bu tarz bir alt-dagitim onermediginizi >tahmin ediyorum. Sanırım yukarda anlatmaya çalıştığım alt dağıtım tanımı dahilinde öneriyorum, ancak bu bir "debian türevi" değil, "debian' ın ayarlanmış" hali. Sanırım alt dağıtım konusunda şöyle bir nokta koymak yerinde olacaktır, bu işle ilgilenenler var mı (ki gördük var), bir grup oluştursunlar, hatta bir sourceforge projesi başlatsınlar; cd yi takıp, tamamen Türkçe kullanabileceğimiz bir Debian'ımız olsun. İlgilenen yoksa, aklımızda dursun, yaparız bir gün. >Recai Oktaş >Ozgur Yazilim, GNU/Linux, Debian anahtar kelimeleri etrafinda >birseyler yapmak icin resmi bir orgutlenmenin, lider(ler)in, acikca >belgelenmis kurallarin sart olmadigi konusunda mutabik kaliriz umarim > >Endise su galiba, bu karmasadan (!) duzgun bir sey cikar mi? Cikar mi >bir yana ben "cikti" diyorum :-) Turkce bir Debian portali cikti, >stand cikti, yeni arkadaslar cikti, ve butun bunlar cok dogal bir >sekilde gelisti. Muhakkak ki mütabıkız. Ancak buradaki soru uyandıran GNU/Linux, Debian, altındaki yapılanlar değil. Soru uyandıran, bir takım öneriler çağrıştıran, "debian-tr ne iş yapar?" merakı. "Şunları şunları istesem bana yapar mı?" "Yada şunları şunları yapmayı önersem benimle çalışacaklar çıkar mı?" Sanırım bu konu onlara da biraz cevap (yani yeni sorular kaynağı : ) ) oldu. Benim kafamdaki sorunun kaynağı biraz da şu, debian açısından baktığımızda "debian-turkish" Türkçe konuşanlar için debian desteği (yanılıyor muyum?). Benim içimden daha fazlasını yapmak geliyor ve konuşulanlardan anladığım kadarıyla böyle yapmak isteyen başkaları da var. O zaman aklıma "devel-tr" diye bir liste geliyor, ancak bu da saçma olacaktır, debian ingilizce geliştirilen uluslararası bir işletim sistemi, yani böyle bir liste olamaz. O zaman iki seçenek kalıyor, ya dışardan ayrı bir girişimde bulunmak (bu konu hakkında çalışmalarım olacak sanırım) yada debian-tr' nin "yaptığı işlerin" kapsamını geniş tutup, yerelleştirmenin bir adım ötesine geçmek. Debian-tr' yi benden önceden beri takip edenler, oluşumuna katkıda olanlar bu konuda bana (ve benim gibi düşünenlere) yol göstersinler, bu gibi geliştirmeler için debian-tr çatısını kullan(malı)(abilir) miyiz, yoksa dışarda başka bir yapı mı kurmamız uygun olur? Ne demek için yazmaya başladım, sonunda ne dedim... Gerçekten ilginç bir eposta oldu. Ama sanırım sonunda güzel(ce) bir soru çıktı (birşeyler yapmak isteyen insanlara yol gösterilmesi için) Başka birçok ortamda sıkça görebildiğimiz, "sen kaç günlük burdasın?" sorusundan sonra, G.O.R.A. filminden bir replikle, "kimsin sen! çık dışarıı!!" şeklinde bir tepki şöyle dursun, dediklerimi düşünüp taşınıp, gerçek anlamlarıyla anlamaya çalıştığınız için gerçekten çok teşekkür ederim. Listemizin en büyük güzelliklerinden birisi de bu olsa gerek. Herkese selamlar, Can Kavaklıoğlu Bu aşağıdaki kısmı liste arşivinde doğru sırada çıkması için bırakıyorum. Ama acaba doğru mu yapıyorum? > Merhaba, > > Yogunluktan ancak yazmaya firsat bulabildim, bayagi mesaj birikmis :-) > > Ayrintili olarak yazilabilecek cok husus var, ama soyleyeceklerimin > genel catisini Selcuk bey ve (umarim hitabimi uygun gorur) Bulent abi > gayet fasih ifade etmisler, onlara ekleyecek cok bir soz de bulamiyorum > dogrusu. Savruk haldeki bazi dusuncelerimi yazayim. Bu fikirlerde > cok duzen aranmamasini rica ederim. > > Bu mesaj zincirine de kismen konu olan cemaatlesmelerde yaklasimim cok > basit. Cemaatler ne kadar cok cesitli olursa o kadar guzel. Simdi bu > lafin yanina Internet'i de koyarsak Can Kozanoglu'nun kitabina kadar > ilerler is, girmeyeyim :-) Ben bu cesitlilikten cok ayri bir haz > aliyorum. Ozgur Yazilim, GNU/Linux, Debian anahtar kelimeleri etrafinda > birseyler yapmak icin resmi bir orgutlenmenin, lider(ler)in, acikca > belgelenmis kurallarin sart olmadigi konusunda mutabik kaliriz umarim > (dikkatli yazmaya calisiyorum, lutfen bu cumle tersinden okunmasin; > cesitlilikten haz alan bir kisi nicin ola ki resmi orgutlu bir > yapilanmalari bu cesitliligin disinda dusunsun). > > Endise su galiba, bu karmasadan (!) duzgun bir sey cikar mi? Cikar mi > bir yana ben "cikti" diyorum :-) Turkce bir Debian portali cikti, stand > cikti, yeni arkadaslar cikti, ve butun bunlar cok dogal bir sekilde > gelisti. > > Iletisimin agirlikli olarak Internet uzerinden yurudugu yapilanmalari > _etkili_ hale getiren bazi mekanizmalar var. Dinleyenler bilirler Ian > Murdock bunu "Enabling Technology" (ET) olarak adlandiriyor, Turkcesini > sonra buluruz. Bu Debian'in modelidir. Simdi bir organizasyon dusunun; > lideri var, teknik komitesi falan var. Ornek alalim diye soylemiyorum, > snoblugun zaman zaman ayyuka ciktigi, sert tartismalarin eksik olmadigi > bir -devel listesi de mevcut. Inceleyen gormustur, Debian'da liderligin > guclu bir makam oldugunu soylemek de mumkun degil. > > Ama ne oluyor? Bu organizasyon yuruyor, butun olumsuzluklara ragmen. > Cunku onceden rijit sekilde planlanmayan, yillar icinde (hatta biraz da > derme catma olarak) gelistirilen ve iyilestirilen basit ve pratik bir > alt yapisi var, "ET" dedigimiz sey yani. Biraz daha acayim burayi. > Hasbelkader kucuk birkac paketten sorumluyum. Orada burada su tartisma > olmus ne gam! Debian'da hayat devam ediyor. Paket guncellemek icin > birkac makamdan/kisiden muhurlu onay almam gerekmiyor. Falanca paketin > hatalarini raporlamak veya duzeltmek icin karmasik ve burokratik bir > surec de gerekmiyor (ama cok renkli bir rituel gerekiyor, o ayri). > "Yeni bir kurulum programi gelistiriliyor, suna yardim edeyim" dedigimde > biraz kod kurcalamak ve _BTS_ uzerinden ufaktan katkilar da bulunmak > yetiyor. Neredeyse kendi kendine isleyen bir yapi... > > Bu yapinin da sorunlari var, ama teknik maharet ve uyumlu karakterinizle > tebaruz etmisseniz (belki yillar gerekir) Debian'in sorunlarina en alt > basamaklarda kucuk katkilarla baslayan cozum bulma iradeniz alt yapida > degisiklik oneren buyuk katkilarla (umarim bu topluluktan da boylesi > ozel kisiler cikar) devam edebilir; ve emin olun istatistiksel olarak bu > insan pazarinda karsilasmanizin kesin ve mukadder oldugu /yanlis/ > insanlara ragmen sozunu ettigim bu gelisim her zaman mumkundur. > > Debian-tr'ye donecek olursak... Selcuk beyin ifade ettigi (ve benim de > paylastigim) "birakalim daginik (!) kalsin" yaklasimindan, sanildigi > gibi, kaos cikmaz. Bu liste bir gelistirici listesi degil, ama sadece > sorularin cevaplandigi bir kullanici listesi de degil. ET boyle bir > olcekte de mumkun. Mesela soyle bir sey projeye gonullu bir arkadas var > mi aramizda? Surekli listeyi dinleyen, muhtemelen soru ve cevabin > belirli bir etiketleme (markup) bicemiyle yazilmasi sartiyla bu iletiyi > alip otomatik olarak bir SSS veritabanina ekleyen bir eposta botu :-) > Bu bir espri tabii, anlatmaya calistigim konu icin abartili bir ornek. > > Burada bir yapilacaklar listesi cikarmama da gerek yok. Gun gelir > icimizden bir arkadas der ki "bakin cemaat, ET dediniz, soyle bir sistem > hazirladim, buyurun deneyelim", biz de alir, hep beraber deneriz. Yani > sunu anlatmaya calisiyorum, isler boyle yuruyor. Vakti, istegi ve fikri > de olan bir arkadas cikiyor. Sessiz sedasiz, fikirlerinin pratik ve > calisan bir ornegini sunuyor, boyle ufak ufak entropi duzenleniyor. > Debian-tr portali icin katki yapmayi kolaylastiran ve kaliteyi daha da > arttiran boyle bir sistem tasarlanabilir mesela (eski popularitesi > olmamakla birlikte TLDP'de dusunulen tarzda bir sistem mesela). > > Bu konularin disinda ne var? Mesela yerellestirme konusu. Ondan ayri > bir bahis cikar. Su kadarini soyleyeyim hemen. Tecrubelerimin isiginda > soyluyorum, katkicilar icin katki kalitesini de arttiran bir alt yapi > olusturulmadikca bu konuya gozu kapali girmeyi dogru bulmuyorum ben. > Boyle bir alt yapiyi -l10n-turkish'de denedik, ama (bazi yonlerini > begenmekle beraber) yanlis yaptigimiz yerler de oldu. Turkce konusan > anlayan son kullanicinin Ingilizce Turkcesine ihtiyaci yok; kaliteli, > Turkce'nin salikasina uygun cevirilere ihtiyaci var. Bu konu bugunden > yarina da olmuyor tabii. Mesela -l10n-turkish'de yaptigimiz ceviri > gozden gecirmelerinden ve mevcut cevirilerden hareketle bir Debian mini > sozlugu olusturmak gerekiyor. Butun bunlar eksik iken gozu kapali > cevirilere girismekten bu yuzden kaciniyorum (ve ayrica -bana ozel bir > durum olarak- su aylarda had safhada zaman kisintim var). > > Kalite duyarliligi ve alt yapi anlaminda ozellikle GNOME ve KDE ceviri > gruplarinda son yillarda cok olumlu gelismeler saglandi (bu gelisim de > emek sahibi olan arkadaslara tesekkurler). Onlari incelemek lazim. > Ayrica sunu da degerlendirmek gerekir. "Yerellestirme" calismalari > Debian adina yapilabilecek islerde aslan payini mi kapmali? Artik her > dagitim iyi kotu Turkce destege sahip. Debian'da (muhtemelen gelecek > surumde) beklenen "her-yerde-UTF-8" karariyla bu isler daha da yoluna > girecek. > > Debian adina degil ama Turkce adina katkida bulunmak isteyen arkadaslara > GNOME/KDE cevirilerine de yardimci olmalarini oneririm, son kullanici > icin kritik alanlar orasi. Tabii bu onerime uyan arkadaslara (belirsiz > bir sure sonra hiz kazandirmayi umit ettigimiz) Debian cevirilerine de > bir ara el atmalarini rica ederim. Ercin (Eker) mesela, GNOME > cephesinden onemli bir ornektir :-) Sayet ozverili cabalari olmasaydi > asla bitirilemeyecek D-i cevirilerinin yukunu ceken sevgili Osman > (Yuksel) de KDE cephesinden baska bir ornek. > > Keseyim burada, cok yazmisim... >