Sanırım dün bu haberi iletmiş ama, yorum yapmamıştım.
Bu haberin yapılması gereken yorumu buydu.
Konu tamamıyla insan hakları, hasta haklarıyla ilgilidir.
İnsanlar kendi bedenleri üzerinde mutlak bir hak ve hakimiyete sahiptir.
Kimselere sormadan, izin almadan diledikleri yerlerine diledikleri
şeyleri sokarlar, çıkarırlar.
Kamu ahlakı açısından kişilerin kendiliklerinden izin verdikleri kişiler
dışındaki üçüncü kişilere bu konularda sadece BOK YEMEK düşer.
Evet, kamu ahlakının sınırları sadece bu kadardır.
Döt adamın,
İster saksı yapar, kaktüs yetiştirir.
İster bomba koyar, patlatır.
İster para taşır, cüzdan olarak kullanır.
Sana ne, ona ne, bana ne?
Sen kendi işine bak.
Başkasına karışma.
İmamlar, hekimler, hakimler, subaylar, öğretmenler ve herkes kendi
cinsel yönelimlerinde özgürdür.
Bu tamamıyla bir insan hakları meselesidir.
1. Bu imamın tamamıyla mahrem bir işini ortaya dökenlerin şiddetle
cezalandırılması gerekir.
Kayseri tabipler odasının da, Araştırma Hastanesi İdaresinin de,
Sağlık Bakanlığının da ilk ve en önce yapması gereken şey budur.
2. İkinci olarak, bu imamı cinsel yönelimiyle ilgili olarak ve
dedikodular sebebiyle idari yaptırıma maruz bırakan idare
görevlileri hakkında da yasal işlem yapılması gerekir.
3. Dahası, kişilerin cinsel yönelimleriyle ilgili olarak gelişen
çeşitli olaylar sebebiyle yaptıkları yayınlarda ağır şekilde nefret
suçu işleyen ve İslamın dayatmacı, zorba yüzünü bize örnekleyen Yeni
Fak-it gibi paçavraların da ağır şekilde cezalandırılması gerekir.
4. POLİTİK DOĞRULUK(political correctness), önemli bir kavramdır,
bilmeyenler Google abiye sorsun öğrensin.
Herkes ağzından çıkanı bilecek.
Yaa edep diye seslenenler, edep nedir, nasıl bir şeydir öğrenecek.
Adam kendisi Müslüman diye, kalan herkes için aklına eseni
söyleyemeyecek.
Adam kendisi heteroseksüel diye, kalan herkes için aklına gelen her
şeyi söyleyemeyecek.
Eğer bu ülke bir hak ve hukuk ülkesi ise yapılması gerekenler bunlardan
ibarettir.
Saygılar.
Oraj POYRAZ L2fSIJNoA0xfSNxA
------------------------------------------------------------------------
bayrak
İstanbul Tabip Odası'dan sert imam açıklaması: Kabul edilemez
*25 Haziran 2016* Cumartesi - *9:08* | Son Güncelleme :*25 06 2016* - *9:10*
İstanbul Tabip Odası *(İTO*), bugün basına yansıyan /*"Makatından
salatalık çıkan imam görevinden alındı"*/ haberine sert tepki gösterdi:
/*"İmamın mesleği üzerinden genel ahlak norm kabul edilerek çarpıtılmış
haberler yapıldı."*/
*İTO* İnsan Hakları Komisyonu’ndan Dr. Ardıl Bayram Şahin, imamın tıbbi
bir durumdan dolayı hastaneye başvurduğunu belirterek sağlık Bakanlığı
tarafından yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliği’nde hastanın kişisel
bilgisinin basına sızdırılmasının suç olduğunu belirtti. Dr. Şahin,
medyanın da yapılan insan hakkı ihlaline ortak olduğunu vurgularken,
soruşturma açılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Yaşanan hak
ihlalinin özellikle kamuda çalışıp farklı cinsel pratiklere sahip olan
kişilerin hastaneye başvurmasının önüne geçebileceğini de söyleyen Dr.
Şahin, /*"Sağlık hakkına ulaşımın engellenmesine zemin
hazırlanmaktadır"*/ diye konuştu.
Kayserili imamı açığa aldıran inanılmaz olay
Kayseri'nin Hacılar ilçesinde bir camide imam olarak görev yapan*39*
yaşındaki F.M., önceki gün sahurda rahatsızlanınca ambulansla eğitim ve
Araştırma Hastanesi'ne getirilmiş, iddiaya göre burada yapılan cerrahi
müdahale ile makatından salatalık parçası çıkarılan imam F.M., Kayseri
Müftülüğü tarafından açığa alınmış ve soruşturma başlatılmıştı.
Soruşturma başlatma sebebi basın ile paylaşılmamıştı. Şahin’in yaptığı
açıklama şöyle:
/*"İmamın makatından salatalık çıktı"*/ haberini okurken dikkat
edilmesini gereken hususlar var. Hasta mahremiyetini hiçe sayarak bu
özel bilgiyi basına kim sızdırdı? Bunun suç olduğu Hasta Hakları
Yönetmeliği’nin *‘Bilgilerin Gizli Tutulması’* bölümünde açıkça yer
alıyor. Bu suçu işleyen personelin ve diğer kimselerin hukuki ve cezai
sorumluluğunu gerektirir. Şu an bu kişisel bilginin kim tarafından
paylaşıldığını bilmiyoruz. Kayseri Tabip Odası’nın konu ile
ilgileneceğini düşünüyorum."
/*"GÖREVDEN ALMA KABUL EDİLEMEZ"*/
Dr. Şahin, tıbbi bir durumdan dolayı hastaneye başvuran bir kişinin
görevden alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtirken,
/*"Soruşturmanın neden başlatıldığını ve imamın neden görevden
alındığını bilmiyoruz. Kişinin kendi vücudu ile ilgili bir tasarrufu
nedeniyle hastaneye başvurmuş olması görevden uzaklaştırılmasını
gerektirmek. Bununla ilgili şu an herhangi bir açıklama yapılmadı"*/
diye konuştu.
Medyanın da insan haklarını ihlal ettiğini söyleyen Dr. Şahin, /*"İmamın
mesleği üzerinden genel ahlakı norm kabul ederek çarpıtılmış haberler
yapıldığı görülüyor. Bu durum mevcut olan insan hakları ihlalini
derinleştirmektedir"*/ dedi.
/*"SAĞLIĞA ULAŞIMIN ÖNÜNE GEÇİLİYOR"*/
Dr. Şahin, soruşturma ve görevden uzaklaştırmanın sağlığa ulaşımda
engellenmeye zemin hazırladığını ifade ederken /*"Özellikle kamuda
çalışan ve farklı cinsel pratikleri olan kişilerin cinsel sağlıkları ile
ilgili herhangi bir durumda hastaneye başvurmalarının önüne geçmekte ve
açıkça sağlık hakkına ulaşımın engellenmesine zemin hazırlamaktadır"*/
ifadelerini kullandı.
http://www.gazetevatan.com/istanbul-tabip-odasi-dan-sert-imam-aciklamasi-kabul-edilemez-960284-yasam/
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160625104620 Oraj Poyraz At Neomailbox.net
cimc...@neomailbox.ch
2016/06/25 15:40 3 49 damla...@googlegroups.com
Uygarlik ilerlemiyor diyemezsiniz, her seferinde sizi yeni silahlarla
olduruyorlar.
Will Rogers
Sol elinizle yemeyiniz, icmeyiniz; cunku seytan sol eliyle yer icer.
Hanbel 2/8, 33
DOGA YASALARI UZERINE DUSUNCELER -11-
Artik, cift yarik deneyinin ve kurantum alan kuramlarinin daha ileri
seviyede yorumlarina gecilebilir. Once Dr Stephen Hawking den alintilar
yapacagim. Yazi dizimin sonunda ise John Gribbin in kuantum fizigi ile
ilgili bazi yorumlarina ve genel yorumlara yer verecegim. Alintilara
devam ediyorum. (Buyuk Tasarim. S.Hawking-LMlodinow)
Einstein belirsizlik ilkesinden rahatsiz olmus ve Tanri nin evrende zar
atmadigini soylemisti.
Kuantum fizigine gore ne kadar bilgiye veya ne kadar guclu bir hesaplama
yetenegine sahip oldugumuz hic fark etmiyor. Fiziksel sureclerin
sonuclarini kesinlik dahilinde ongormek mumkun degildir cunku onlar
kesinlik dahilinde belirlenmemistir. Tersine, bir sistemin baslangic
kosullarini bilsek bile, doga o sistemin gelecegini temelde belirsiz bir
surec yoluyla saptar. Bir baska deyisle, en basit durumlarda bile doga
bir surecin veya bir deneyin sonuclarini dikte etmez. Bunun yerine, her
biri belirli bir gerceklesme olasiligi tasiyan cok farkli senaryolara
izin verir. Bu, Einstein in yorumu ile Tanri nin zar atmasi gibi bir
seydir. Bu dusunce Einstein i rahatsiz etmis, kuantum fiziginin
kurucularindan biri olmasina ragmen, sonradan elestirmeye baslamistir.
Daha bu ilk cumlede Dr Hawking meselenin ozune inmis durumda. Kuantum
fizigindeki belirsizlik, bir hesaplama ek$ikligi degildir. Doganin
bagrinda yatan bir gercekliktir. Einstein bu durumu sadece elestirmekle
kalmadi, kuantum fiziginin belirsizlik ilkesini curutmek icin calismalar
da yapti. Mesela kutudaki saat dusunce deneyi gibi. Fakat Niels Bohr,
olcumler ne kadar hassas yapilirsa yapilsin momentum bilgisinde
belirsizlik olacagini gostererek bu deneyin bir ise yaramiyacagi
cevabini verdi. Derken ortaya EPR Paradoksu denen bir olgu daha cikti ve
kuantum kurami bir zafer daha kazandi. Aslinda her sey daha da
gariplesiyordu. Madem ki, yaptigimiz gozlem bir partikulun hizi ve
konumu konusunda belirsizlige yol aciyordu, o zaman iki ayri parcacik
uzerinde calisilarak bir sonuca ulasilabilirdi. Einstein sunu onerdi:
Birbirleriyle etkilesim icine girip sonra birbirinden ayrilarak ucan ve
deneyci onlardan birini arastirmaya karar verene kadar baska hicbir
seyle etkilesim icine girmeyecek iki parcacik hayal edin. Her bir
parcacigin kendi momentumu var, her biri uzayda bir konumda yerlesmis
durumda. Kuantum kurami kurallari cercevesinde bile iki parcacigin
toplam momentumunu ve birbirlerine yakin olduklari zaman aralarinda
bulunan mesafeyi tam olarak olcmemize izin vardir. Cok daha sonra
parcaciklardan tekinin momentumunu olcmeye karar verirsek oteki
parcacigin momentumunun ne olmasi gerektigini otomatik olarak biliriz,
cunku toplamin degismemesi gerekir.
EPR-paradoksu
EPR paradoksu adi verilen dusunce deneyi bir sistem uzerinde olcum
yaparak diger sistemde olculmeyen bir degeri tahmin etmeye dayanir. Bu
konuda fizikciler ikiye ayrilmislardir.
Einstein kuantum mekanigininin henuz tamamlanmadigini dusunuyordu. Cunku
ona gore, ortada bir sacmalik vardi. Eger kuantum mekaniginin Kopenhag
yorumuna sapilirsa, iki sistemdeki olcum sureclerinin, aralarinda mesafe
olsa dahi, birbirlerini etkiledigini kabul etmemiz gerekiyordu. Sunlari
yazdi:
Kopenhag yorumunu kabul ederseniz o zaman bu yorum, ikinci sistemdeki
konum ve momentumun gercekligini, ikinci sistemi herhangi bir sekilde
etkilemeyen ilk sistem uzerinde yapilan olcme surecine bagli kilar. Akla
yakin hicbir gerceklik tanimi buna izin veremez.
Buna benzer dusunce deneyleri ve itirazlar sonucu, kuantum fiziginin
degi$ik yorumlari gelistirilmeye baslandi. O yorumlar en son bolumlerde
derli toplu bir sekilde ozetlemeye calisacagim. Dr Hawking den alintiya
devam ediyorum.
Kuantum fizigi doganin yasalarla yonetildigi dusuncesini yikmaya
calisiyor gibi gorunebilir, ama durum bu degildir. Tersine, yeni bir
determinizm anlayisini kabul etmemiz icin bize yol gosterir. Doganin
yasalari belirli bir sistem icin kesin bir gecmis ve gelecek saptamak
yerine, farkli gecmis ve gelecek olasiliklari saptar. Bu durum
bazilarinin hosuna gitmese de, bilim insanlari kendi onyargili
dusuncelerini degil, deneylerle uyum gosteren kuramlari kabul etmek
zorundadir.
Bilimin bir kuramdan bekledigi ilk sey test edilebilir olmasidir.
Kuantum fizigine ait ongorulerin olasiliksal dogasi, bu ongorulerin
dogrulanmasinin olanaksizligi anlamina gelseydi, kuantum kuramlari
gecerli olarak nitelenemezdi. Ancak ongorulerin olasiliksal dogasina
ragmen kuatum kuramlarini test edebilmekteyiz. Ornegin bir deneyi pek
cok kez tekrar edebilir, farkli sonuclara ait frekanslarin ongorulen
olasiliklara uydugunu dogrulayabiliriz. Kuantum fizigi bize hicbir seyin
asla kesin bir noktada saptanamayacagini soyler, eger aksi olsaydi
momentumdaki belirsizligin sonsuz olmasi gerekirdi. Aslinda kuantum
fizigine gore, her parcacigin evrenin herhangi bir yerinde bulunma
olasiligi vardir. Yani cift yarikli deney duzeneginde belirli bir
elektronu bulma sansi cok yuksek olsa da, o elektronu Alpha Centauri
sisteminin en uzak kosesinde veya ofisinizin kafeteryasinda yediginiz
borekte bulma sansi her zaman vardir. Sonuc olarak, bir kuanta parcasina
tekme atarak ucmasina izin verirseniz, onun tam olarak nereye gidecegini
onceden soyleyebilmenizi saglayacak herhangi bir bilgi veya yetenek soz
konusu degildir. Ancak, deneyi pek cok kez tekrarlarsaniz, elde
ettiginiz veriler onu bulabileceginiz degi$ik noktalarin olasiliklarini
yansitacaktir. Deneysel fizikciler bunun gibi deneylerin sonuclarinin
kuramin ongoruleriyle uyustugunu dogrulamaktadir.
Simdi, olasilik kavramina geldik. Burda cok dikkat edilmesi gerekiyor.
Ele alinan olasilik, bir piyango cekilisine benzeyen olasilik kavrami
degil. Bu rastlantisalligi iceriyor ama ondan farkli yonleri de var.
Devam ediyorum.
Kuantum kuramindaki olasiliklar farklidir. Dogadaki temel
rastlantisalligi yansitir. Doganin kuantum modelini olusturan ilkeler,
sadece gundelik deneyimimize degil, gerceklik hakkindaki sezgisel
kavramlarimiza da terstir. Ancak kuantum fizigi gozlemlerle uyum
icindedir. Hicbir sinamada basarisizliga ugramamistir ve bilimde kuantum
kadar cok sinanan bir baska kuram yoktur.
Kuantum kuraminin olasilik anlayisi top ornegindeki rastgele cekim
mantigina benzer gibi gorunse de, farkliliklar var. Bu yeni olasilik
anlayisinda, gozlemcinin secime karismasi gibi bir olgu da soz konusu.
1940 li yillarda Richard Feynman in kuantum ve Newton fiziginin
farkliligi hakkinda sasirtici bir yaklasimi vardi. Cift yarik
deneyindeki girisim oruntusunun nasil olustugu sorusu ilgisini cekmisti.
Animsayalim, iki yarik da acikken gonderdigimiz partikullerin
olusturdugu goruntu, ilkinde yariklardan yalnizca birinin, ikincisinde
digerinin acik oldugu iki deneyin sonucunda elde edilen oruntulerin
toplami degildir. Her iki yarik acikken bir dizi acik ve karanlik
seritler elde ederiz ve karanlik seritlere hic parcacik ulasmamistir.
Sanki parcaciklar, kaynaktan ekrana yaptiklari yolculuklarinin bir
yerinde her iki yarik hakkinda bilgi edinmislerdir. Bu turden bir
davranis, gundelik yasamimizdaki seylerin davranisindan buyuk olcude
farklidir; ornegin, gundelik hayatta bir top bir yariktan gecirildiginde
bir yol izler ve diger yariktaki durumdan etkilenmez.
Dr Hawking in acikladigi bu davranis uzerine, cilginca bir yorum
yapilmistir ve ustelik bu cilginca yorum gercekten de dogru olabilir.
Ya, parcaciklar gelecegin bilgisine sahipse? Bu varsayimi test etmek
icin de duzenekler hazirlanmistir. Bir zaman kuramina gore, evrende
olmus, olacak her sey film kareleri gibi ustustedir. Biz, kareler
arasinda sicrama yapamayiz ama parcaciklar tuhaf bir sekilde bu
sicramayi yaparlar ve biz onlardan daima gerideyiz demektir. Elbette, bu
sadece bir yorumdur.
feynman
Richard Feynman. (1918-1988)
Newton fizigine gore, her parcacik kaynaktan ekrana kadar tek ve
kesinlikle tanimlanmis bir yol izler. Bu resimde, (Newton fiziginde)
parcacigin, yolculugu sirasinda yariklarin cevresini dolasmak icin
yolundan sapmasi mumkun degildir. Ancak kuantum modeline gore, bir
parcacigin baslangic noktasindan varis noktasina kadar gecen zaman
icinde belirli bir konumda oldugu soylenemez. Feynman bunun, kaynaktan
ekrana giden parcacigin izledigi bir yol yoktur seklinde yorumlanmamasi
gerektigini fark etti. Tersine, parcacik bu iki noktayi birbirine
baglayan olasi butun yollari kullaniyordu. Feynman a gore kuantum fizigi
ile Newton fizigi arasindaki fark buydu.
Bu nasil olabilir? Bir parcacigin konumunun belirsizligi az cok
kavranabilen bir seydir. Ama bir parcacigin ayni anda olasi tum yollari
kullanmasi nasil mumkun olabilir? Bu durum bizleri zaman anlayisimiz
hakkinda yeniden dusunmeye zorlamaktadir. An dedigimiz sey nedir ve onu
kuantum cercevesinde yeniden nasil yorumlayabiliriz ?
Deneyde, her iki yarigin konumu onemlidir, cunku parcaciklar tek ve
belirli bir yol izlemek yerine, her yolu izlerler ve bunu es zamanli
olarak gerceklestirirler! Bu sanki bilim kurgu gibi geliyor ama degil.
Feynman in dusuncesine gore cift yarik deneyinde parcaciklarin izledigi
yollar soyledir. Yalnizca bir yariktan veya yalnizca diger yariktan
gecerler. Ilk yariktan gecer, donup ikinci yariktan cikar sonra yine ilk
yariktan gecerler. Teorik olarak, tum bunlari yaparken nefis pizzalar
satan bir lokantaya ugramalari veya Jupiter in etrafini dolasmalari
mumkundur. Feynman a gore parcacik, hangi yarigin acik oldugu konusunda
bu sekilde bilgi alir. Eger bir yarik aciksa parcacik onun icinden
gecer, her iki yarik da aciksa, parcacigin icinden gectigi her iki yol
birbirine karisarak bir girisim olusturur. Bu cok delice gelebilir ama
Feynman in formullerinin cok daha kullanisli oldugu kanitlanmistir.
Bu noktada, kla$ik fizikten tamamen koptuk. Kla$ik fizikte, mesela bir
top mermisinin izleyecegi yol bellidir. Aksi halde zaten savaslarda
kullanilmazdi. Merminin kutlesi, momentumu, yer cekimi etkisi, ruzgarin
direnci vb gibi degerler uygun bir matematikle formule edilerek,
merminin bir yere dusmesi ufak bir sapma payi ile gerceklestirilir.
Belki insan sezgileri ile buyuk sapmalar olabilir ama bilgisayar
destekli hesaplamalarla hedefe cok az bir sapma ile varilir. Bazi
fuzeler bir hedefi 1-2 metrelik sapma ile vurabilmektedir; zaten
yaptiklari tahribat ve gucleri gozonune alinirsa bu kadarcik bir
sapmanin onemi yoktur. Ama bu yeni kuramda, sanki top mermisi her yeri
dolastiktan sonra hedefi hakkinda bilgi ediniyor gibi ...
Feynman in kuantum gercekligiyle ilgili dusuncesi, daha sonra
anlatacagim kuramlarin anlasilmasi acisindan cok onemlidir. Bu nedenle
nasil calistigina dair bir izlenim edinmek icin biraz zaman ayirmaya
deger. Bir parcacigin A noktasindan basladigi ve ozgurce hareket ettigi
basit bir surec hayal edelim. Newton modelinde bu parcacik duz bir cizgi
izler. Belirli bir zaman gectikten sonra, bu duz cizginin sonunda
parcacigi kesin olarak belirlenmis B noktasinda buluruz. Feynman in
modelinde bir kuantum parcacigi A ile B yi baglayan butun yollari dener
ve her yol icin adina faz denilen bir numara alir. Bu faz, dalganin
pozisyonunu, yani dalganin tepe konumunda mi, cukur konumunda mi,
aradaki belirli bir konumda mi oldugunu temsil eder. Feynman in bu fazi
hesaplamak icin kullandigi matematik formulu, butun yollardan gelen
dalgalari topladiginizda, A dan baslayan ve B ye ulasacak parcacigin
olasilik genligini elde edecegimizi gosterir. Olasilik genliginin karesi
de B ye ulasacak parcacigin gercek olasiligini verir.
Feynman toplamina (Dolayisiyla A dan B ye gitme olasiligina) katkida
bulunan her bir tekil yolun fazi, sabit uzunlukta bir ok olarak
dusunulebilir ama bu ok herhangi bir yonu gostermez. Iki fazi toplamak
icin, bir fazi temsil eden oku, diger fazi temsil eden okun sonuna
yerlestirirsiniz ve boylece toplami temsil eden yeni bir ok elde
edersiniz. Fazlar ardi ardina siralandiginda, toplami temsil eden ok cok
uzun olabilir.
Ayni yonde ilerleyen vektorlerin toplamina benzemekte.
Ancak, oklar farkli yonleri gosteriyorsa birbirlerini gecersiz kilma
egiliminde olacaklarindan, oktan geriye pek bir sey kalmayacaktir.
Sonsuz sayida yol olmasi isin matematigini zorlastirsa da, sonuc veriyor.
Feynman kurami, kuantum dunyasindan Newton fiziginin nasil dogabilecegi
hakkinda bir fikir sunuyor. Feynman kuramina gore her yola ait faz
Planck sabitine dayanir. Planck sabiti cok kucuk oldugundan, birbirine
yakin olan her yolun katkisini topladiginizda, fazlar normal olarak cok
buyuk degi$iklik gosterecektir ve birbirlerini sifirlama egiliminde
olacaklardir. Ancak kurama gore, fazlarin siralanma egilimi gosterdigi
belirli yollar da vardir ve bunlar, parcacigin gozlemlenen davranisi
icin daha buyuk bir katki sagladiklarindan tercih edilir. Buyuk nesneler
soz konusu oldugunda Newton un ongordugu yola cok benzeyen yollarin
fazlari da benzesecektir ve toplamdaki paylari acik farkla buyuk
olacaktir. Yani etkili bir bicimde sifirdan buyuk olan tek varis
noktasi, Newton kurami tarafindan ongorulen noktadir ve bu varis
noktasinin sahip oldugu olasilik 1 e cok yakindir. Bu nedenle buyuk
nesneler Newton kuraminin ongordugu sekilde hareket ederler.
Tamam, pek anlasilmayacak bir sey yok. Aynen, hareket eden futbol
topunun izledigi yolun analizindeki mantik gecerli. Olasilik genligi
Planck sabitine bolundugunde, buyuk parcanin izleyecegi yolun olasi
sapma degeri azalacak. Ama ya kucuk parcalarda durum ne olacak ? Burda
ise artik bir parcanin degil, bir sistemin analizi soz konusu. Tek tek
her parcacigin olasilik genligi hesap edilemese de butune yonelik bir
kavrayisa varilabilir.
Buraya kadar Feynman in kuramini cift yarik deneyi baglaminda ele aldik.
Bu deneyde parcaciklar yariklari olan bir duvardan geciriliyor ve biz
duvarin arkasina yerlestirilen bir ekrana ulasan parcaciklarin yerini
olcuyoruz. Genel olarak, Feynman in kurami tek bir parcacigin degil bir
sistemin olasi sonuclarini ongormemizi sagliyor. Bu sistem bir dizi
parcacik, hatta butun evren de olabilir. Sistemin baslangic durumu ile
daha sonra niteliklerini saptamak icin yaptigimiz olcumler arasinda, bu
nitelikler bir sekilde gelisir ve fizikciler buna sistemin gecmisi der.
Ornegin cift yarik deneyinde parcacigi gecmisi, onun yoludur.. Yine bu
deneyde oldugu gibi, verili herhangi bir noktaya ulasan parcacigi
gozlemliyebilme olasiligi, o noktaya goturulebilecek yollarin tumune
baglidir. Feynman, genel bir sistemde herhangi bir gozlem olasiliginin,
o gozleme yol acan butun olasi gecmislerden olustugunu gostermistir. Bu
nedenle onun bu yontemine kuantum fiziginin gecmisler toplami veya
alternatif gecmisler formulasyonu denir.
Iste bu noktada ortaya buyuk bir yorum farki ve ciddi bir soru cikiyor.
Alternatif gecmisler, gerceklesme olasiligi varken hic gerceklesmemis
olu gecmisler midir, yoksa, onlarin biz goremesek de gerceklesmis oldugu
bir baska evren durumu var midir? Cevap olarak verilebilecek evet veya
hayir yargilarimizdan nasil emin olabiliriz?
Simdi, bir baska kuantum ilkesine bakalim. Bu ilkeye gore bir sistemi
gozlemlemek onun hareket bicimini degistirir. Bir sistemi karsidan
oylece izleyemez miyiz ?
Aslinda cevap zaten sorunun icinde gibi: biz de sistemin icindeyiz!
Hayir! Kuantum fizigine gore bir seyi sadece gozlemliyemezsiniz. Gozlem
yapabilmek icin, gozlemlediginiz nesneyle etkilesmek zorundasiniz.
Ornegin bir nesneyi alisildik anlamda gormek icin uzerine i$ik tutariz.
Bir kabagin uzerine tuttugumuz i$ik elbette onu cok az etkileyecektir.
Ancak kucucuk bir kuantum parcaciginin uzerine soluk bir i$ik tutmak,
yani onu fotonlarla vurmak bile buyuk bir etkiye yol acacaktir. Bu durum
kuantum fiziginin acikladigi gibi deneyin sonuclarini degistirecektir.
Bu dusunce gecmis kavramimiz uzerinde onemli sonuclar dogurur. Newton
kuraminda gecmisin, kesin olaylar dizisi olarak var oldugu dusunulur.
Italya dan aldiginiz kiymetli bir vazonun yerde paramparca durdugunu
gorurseniz, kazaya yol acan olaylari gecmise dogru izleyebilirsiniz.
Aslinda, simdiki zaman hakkinda ek$iksiz veriye sahipsek Newton yasalari
gecmisin ek$iksiz bir resmini hesaplamamiza olanak tanir. Bu resim,
ister sevincli ister acili olsun, dunyanin kesin bir gecmisi olduguna
dair sezgilerimizle tutarlidir. Hic izlenmemis olabilir, ama sanki bir
dizi fotografini cekmisiz gibi, gecmisin varligindan emin oluruz. Ancak
kuantum parcaciklarinin kaynaktan ekrana giderken kesin bir yol
izledikleri soylenemez. Gozlem yaparak yerini saptayabiliriz, ancak
gozlemlerimiz arasinda parcacik butun yollari birden kullanir. Kuantum
fizigine gore, simdinin gozlemi ne kadar mukemmel olursa olsun,
gozlemlenmeyen gecmis, tipki gelecek gibi, belirsizdir ve yalnizca
olasiliklar yelpazesi olarak mevcuttur. Daha acik ve keskin bir ifade
ile, evrenin tek bir tarihi veya gecmisi yoktur.
Delice mi? Ama bekleyin bu daha bir sey degil. Cunku parcaciklar ile
yapilan bir baska deney, gecikmis secilim deneyi ortaya kimsenin kabul
etmek istemedigi carpici bir sonuc cikardi. Once kla$ik fizikte, bir
turlu cevaplanamayan bir soruyu hatirlatmak isterim. Kla$ik fizikte, bir
sistem belli yasalara uyup gelecege dogru ilerletilebiliyorsa, ayni
yasalari kullanarak geriye dogru yurutmememiz icin de hicbir sebep
yoktur. Ama olaylar boyle islemez. Neden ? Olen insan geri gelmez,
kirilan vazo tekrar birlesmez vs...
Oysa kuantum fiziginde, bir partikule mudahale edildiginde, onun
gecmisteki bir kararini etkileyebilmek gibi bir durum karsimiza cikmakta.
-devam edecek-
Levent ERTURK
LEVENTERTURK1961
https://leventerturk1961.wordpress.com/
Grup eposta komutlari ve adresleri :
Gruba mesaj gondermek icin : ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin : ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin : ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin : ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz : http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz :
http://orajpoyraz.blogspot.com/
--
You received this message because you are subscribed to the Google Groups
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.