Benim düşüncem, askeri okullar da, askeri hastaneler de bu gün kapatılsa
dahi bir gün mutlaka yine açılır, hem de aynı yerlerinde, aynı şekilde
açılır.
Bütün bu yapılanlar boşa çıkar.
Neden böyle olur?

İlk ve en önemlisi ihtiyaç vardır.
Devletin, ordunun ihtiyacı vardır.

İkincisi şimdi yapılanlar hınç almak için yapılmaktadır.
Yarın bu yapılanlar hınç çıkarmak için düzeltilecektir.

Devran dönecektir.
Hem de öylesine dönecektir ki, inanamayacaksınız.
Bu gün demokrasi kahramanı olanların mezarlarına işeyeceksiniz.
Ve yine inanamayacaksınız, bu gün meydanlarda en çok çığırışanlar en
önde saf tutacaklar.

Ben başka hiçbir konuda değil ama bu konuda Türkçe konuşabilen Anadolu
ve Trakya Türk halklarına yürekten inanıyorum.
Tarih bize şahittir.
Tarih hep tekerrür etmiştir, yine tekerrür edecektir.

Hep söylüyorum, bu günlerde sağduyu, akıl, izan, insaf terk edilmiştir.
Tıpkı bir sarkaç gibi toplum bir aşırılık haline savrulmuştur, yarın da
başka bir aşırı uca savrulmasını beklemek hata olmayacak.
Ben o zaman da sağduyu, akıl, izan, insaf öğütlüyor olacağım elbette.

Oraj POYRAZ(cimc...@neomailbox.net / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com <mailto:oraj_poy...@alpinaasia.com> )
           L2fSIJNoA0xfSNxA       

------------------------------------------------------------------------
bayrak


    *ASKERİ OKULLARA VE ASKERİ HASTANELERE KIYMAYIN EFENDİLER*!

*15 Ağustos 2016* Pazartesi

Baba yadigârı güzel bir eviniz olsa, tahtakuruları üredi diye orayı
tümden terk etmeyi mi düşünürsünüz, yoksa ilaçlayıp temizleyip yeniden
oturmayı mı?*FETÖ*’nün hain darbe girişimine alet olan bir kısım askeri
okul öğrencileri ve bazı pilotları tırı-vırı sağlık sorunları
bahanesiyle ihraç eden bazı çeteci askeri doktorlar var diye, tüm askeri
okulları ve askeri hastaneleri lağvetmek, pire için yorgan yakmak gibi
bir şeydir.

*1. *Askeri okullar: Nasıl ki Galatasaray, Robert, Kabataş, vb. gibi
lise binaları sıradan yapılar değilse; Kuleli, Işıklar ve Heybeliada
Askeri Liseleri de kişilikli binalardır ve onların ambiyansı, oralardan
geçen insanların ruhlarına siner, öğrenciler binaların sembolize ettiği
aidiyetlerinden derin bir gurur duyarlar. Bunlar, her köşesinde
acı-tatlı anıların asılı olduğu müesseselerdir, tarihi ve kültürel
kişilikleri vardır. Binalardan çok daha önemlisi, onlarla bütünleşmiş ve
başarıyı arttıran bir kültürden söz ediyoruz. İnsanların köklerini
temsil eden, ruhlarında derin izler bırakan sembollerin muhafazası
gerektiğini; belki de yeni ve modern binalarda hissedilmeyen derin bir
şeyleri işaret etmeye çalışıyoruz. Bu kesinlikle bir alan savunması,
duygusal ve nostaljik tutum değildir.

Askeri liseleri ve harp okullarını darbeci kadrolar yetiştiren tarlalar
gibi görmek çok yanlıştır. Buralarda bazı darbeci oluşumlar ya da çürük
raporu çeteleri varsa bunları temizlemek hiç zor değildir ve büyük
çoğunluğu zaten *3*-*5* günde kapı dışarı edilmiştir. Askeri lise, harp
okulu ve astsubay sınıf okulları oluşturmanın bir rasyoneli olduğunu
görmek gerekir. Örneğin imam-hatip lisesi öğrencileri, din adamlarının
sahip olması gereken ahlâk, dürüstlük, erdem ve mesleki bilgilerle
donatılmak için özel bir eğitim müfredatından geçirilirler. Aynı biçimde
askeri okul öğrencileri de ülkesini canı pahasına savunacak gençler
olarak özel bir fiziksel ve psikolojik eğitime tabi tutulurlar. Askeri
okullar kurmanın amacı, vatan savunmasının ve düşmanla mücadele etmenin
yöntemlerini bilen çekirdekten yetişmiş kadrolara sahip olmaktır.

*2. *Askeri hastaneler: Bu hastaneleri, asker sınıfına ayrıcalıklı tıbbi
hizmet veren yerler; askeri doktorları da omuzlarında rütbe taşıyan
sağlıkçılar olarak görmek çok yanlıştır. Uçak biçiminde inşa edilmiş
olan Eskişehir Hava Hastanesi ile heybetli Haydarpaşa, Gümüşsuyu,
Erzurum ve Bursa Askeri Hastaneleri kuru taş binalar değildir; askeri
personele daha kapıdan girişte doğru bir adrese geldiği, burada
kendisinin ihtimam göreceği ve iyi bakılacağı hissi verir..

Askeri personelin mesleki zorlanmalardan kaynaklı bedensel ve ruhsal
rahatsızlıklarını bir devlet hastanesinin sivil doktoru ancak yüzeysel
olarak anlayabilir. Bu kişilerin görevlerine özel fiziksel hastalıkları,
dışarıdan birine farklı gelen psikolojileri söz konusudur. Onları,
onlarla birlikte yaşayan, streslerini bilen, deneyimli askeri hekimler
daha iyi bilir.

Örneğin Hava Kuvvetlerine bağlı hastanelerde, pilot ve diğer uçucu
personelin mesleğe giriş muayeneleri ve sonraki yıllardaki periyodik
sağlık kontrolleri yapılır. Pilot adayları havacılığa uyumlarını ölçen
özel psikomotor testlerden geçer. Yetişmiş uçuculara da Eskişehir Hava
Hastanesinde belirli*aralık*larla fizyolojik eğitim verilir:

  *

    G kuvvetlerine direncinin arttırıldığı insan santrifüjü,

  *

    Üç boyutlu uçuş hareketleri sırasında oryantasyon kaybının
    eğitiminin yapıldığı vertigo simülatörü,

  *

    İrtifada oksijen azlığının (hipoksi) ve basınç azalmasıyla kabin
    patlamasının (dekompresyon) etkilerinin gösterildiği hipobarik çember,

  *

    Uçaktan atlama prosedürünün (ejection) uygulandığı simülatör cihazı,

  *

    Gece görüş illüzyonlarının ve gece görüş gözlükleri kullanımında
    karşılaşılan illüzyonların yaşatıldığı (night vision) eğitim
    laboratuvarı,

bu merkezde konuşludur.

Bu konularda bilimsel araştırmalar yapılması ve hava ve uzay hekimliği
uzman hekimleri yetiştirilmesi*1950*’li yıllardan beri*GATA*
sorumluluğunda gerçekleştirilmektedir. Hava Kuvvetleri Komutanlığı
ve*GATA*, hem*TSK*’nın ve hem de sivil havacılığımızın ihtiyacı olan
uçuş doktorlarını da*1950* yılından bugüne bu merkezde açılan kurslarla
yetiştirmektedir. Havacılık tıbbı eğitimi almış olan hekimler ve
sofistike eğitim cihazları, uçuculara güven verir.

Hava Kuvvetlerinde*25* yıl hizmet etmiş bir emekli askeri tabip olarak,
bir denizaltı personelinin bu özel koşullara gelişen fiziksel ve
psikolojik bozukluklarına müdahalede kendimi yeterli bulmazken, bu
görevi üstlenmek zorunda kalacak olan Devlet hastanesi uzmanları ne
kadar yardımcı olabileceklerini bilemiyorum. Çeşitli çatışmalarda
fiziksel ve psikolojik travmalar geçiren askerlerimize uygun tıbbi
destek vermek üzere*GATA*’da kurulu bulunan *‘harp cerrahisi’* ve
*‘askeri psikiyatri’* bilim dalları ülkemizde başka hiçbir
üniversitemizde bulunmamaktadır.*GATA* lağvedildikten sonra bu tıbbi
hizmeti kimler verecek, ne kadar yeterli olacaktır? Hava Kuvvetlerinde
savaş uçağı pilotlarının G kuvvetlerine bağlı ağır fiziksel
zorlanmaları, vertigo, hipoksi, gaz embolileri, barotravmalar, görsel
illüzyonlar, uçak tutması, vs. sorunlarıyla hangi sivil hekimler muhatap
olup, ne kadar yardımcı olabileceklerdir? Bu gibi tıbbi ve psikiyatrik
bozukluklar tıp fakültesi müfredatında olmadığı ve uzmanlık eğitiminde
öğretilmediği için çoğu sivil hekimler bunları bilmeyebilir. Sonuçta
denizaltıcı, tankçı, dalgıç, komando, pilot gibi personelin fizik ve
psikolojik sorunlarına aşina olmayan sivil hekimlerin, doğru tanı ve
tedavide zorlanabilecekleri aşikârdır.

*GATA*’yı ve tüm askeri hastaneleri bir gecede çıkarılan bir*KHK* ile
kapatarak Sağlık Bakanlığına bağlamanın (ya da yumuşak geçiş yapmanın)
çok toptancı ve yanlış bir karar olduğunu düşünmekteyiz. Bu kadar
aceleye getirilen ve hemen uygulamaya geçirilen bir kararın
komplikasyonları önümüzdeki yıllarda fark edilecektir. Bu tür kararlar
öncesinde,*30-40-50* yıl askeri hekimlik yapmış, pratik uygulama
sırasında felsefesini kavramış kıdemli kişilerden fikirler
alınması,*STK*’ların görüşlerinin sorulması, günlerce tartışılması
gerekirdi…

Sonsözüm, askeri okulların, askeri hastanelerin,*GATA*’nın ve askeri
hekimliğin korunmasıdır. Tabii ki bazı düzenlemeler/iyileştirmeler
yapılabilir; ama eğer*'büyüklerimiz'* askeri hastanelerin kalemini
kırdıysa ve hiçbir itirazı dinlemiyorlarsa yapacak bir şey yoktur. Ama
dinleyen olursa önerimiz, hiç olmazsa uzmanlık hastanesi olarak *3*
askeri hastanenin muhafazasıdır: Askeri havacılık için Eskişehir Hava
Hastanesinin, askeri denizcilik için Gölcük veya*Kasım*paşa Deniz
Hastanelerinden birinin, harp cerrahisi ve harp psikolojisinde
yoğunlaşmış kadrolarıyla bir kara hastanesinin tutulması uygun olur.
Bu,*'Yetmez ama Evet'* düzeyinde, daha azını asla içime sindiremeyeceğim
bir öneridir. Bırakın, Işıklar Hava Lisesinden ve Hava Harp Okulundan
yüksek motivasyonlu, yetenekli ve havacılık ruhu yüksek gençler
yetişsin… Öfkeli kararlar vermeyelim, impulsif davranmayalım. Vücut çok
hızlı giderken akıl geride kalabiliyor. Biraz yavaşlayıp sakin kafayla
düşünürsek neleri kaybedeceğimizi belki görme şansımız olur…

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-160822113045 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poy...@openmail.cc
2016/08/22  15:00 4  58  israt...@yahoogroups.com

 


Ben bir Charles Bukowski modasi oldugunun farkinda degilim.
Yalniz yasayan biriyim, kalabaliktan hoslanmam; bu tur tuzaklara
dusmeyecek kadar yasli, kuskucu ve cakalim.
Bu iki haftada yaptigim ucuncu soylesi, ama ben buna modadan ziyade
matematiksel bir tuhaflik olarak bakiyorum.
Umarim hicbir zaman moda olmam.
Moda olmak lanetlenmek demektir.
Bende ya da yaptigim iste bir tuhaflik var demektir.
Saniyorum 46 yasinda, 11 yil boyunca sessizce calistiktan sonra boyle
bir seyden endise etmeme gerek yok.
Tanrilar benimledir umarim.
Benimle olduklarini dusunuyorum.

Charles Bukowski Sozleri / Heinrich Karl Bukowski / Bilge Sozleri

Risale-i Nur Kuran-i kerim in en hakiki tefsiridir.
Risale-i Nur, kendisine hizmet edenleri en basta nur talebelerini mutlak
cennete goturecek

Said-i Nursi bir yazisinda

Politikacilar bu kelimeyi bilirler.
Sizin uzerinizde kullanirlar.
Politikacilar geleneksel olarak uc seyin arkasina saklanmislardir:
Bayrak-Incil ve cocuklar.
Ancak bir sebebi var.
Bunun bir sebebi var.
Egitimin rezil olusunun bir sebebi var.
Asla duzelmemesi ile ayni sebep.
Asla duzelmeyecek.
Bosuna beklemeyin.
Elde ettiginizle mutlu olun.
Cunku bu ulkenin Sahipleri bunu istemezler.
Gercek sahiplerinden bahsediyorum: Buyuk ve Zengin.
Gercek Sahipleri: Her seyi denetleyen ve her seye karar veren buyuk ve
zengin is hissedarlari.

George Carlin


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap