------------------------------------------------------------------------
bayrak


  Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, ABD'nin Rusya kararını değerlendirdi

  * /*"Halep'i Esad'ın alması, Suriye'deki ateşkes, Astana'daki zirve ve
    bölge kontrolünün Türkiye ile Rusya işbirliğine geçmesi, ABD'nin
    askeri ve siyasi yenilgisidir."*/
  * /*" Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Amerika'nın Rus
    diplomatları sınır dışı etme kararının nedenini bu sözlerle
    özetledi. Pekin'e göre, Ankara ile Moskova arasındaki anlaşmalara
    PYD'de de terör örgütü olarak eklenmeli, sözde kantonlar dağıtılmalı."*/

30 Aralık 2016 Cuma 19:22

Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı
Pekin, Amerika'nın Rus diplomatları sınır dışı etme kararının nedenini
bu sözlerle özetledi, Washington politikalarının Ortadoğu'da
kaybettiğini vurguladı.

Pekin, Ankara ile Moskova arasındaki güçlenen işbirliğini de
değerlendirdi, Astana'daki Suriye zirvesine PYD'nin katılmamasının
olumlu olduğunu belirtti.

Türkiye, Rusya ve İran hattında kurulan işbirliği ağında PYD'nin de
terör örgütü olarak ilan edilmesi gerektiğini savunan Pekin'e göre,
sözde terör kantonları da dağıtılmalı

*http://www.ulusalkanal.com.tr/gundem/emekli-korgeneral-ismail-hakki-pekin-abdnin-rusya-kararini-degerlendirdi-h136543.html*

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-161230202016 Oraj Poyraz At Openmail oraj.poy...@openmail.cc
2016/12/30  23:02 6  64  turanca...@googlegroups.com

 


GARIPLIK
. . . . . .
Babam kirdi beni ilkonce babam
Dosttan gordum kahrin daniskasini
Nankor cikti iyilik ettigim adam
Sevdigim kiz da savdi sirasini
Bendim hayal ustune hayal kuran
Gozum kapali oldugu zamanlar
Benim basimi tastan tasa vuran
Sandigim gibi degilmis insanlar
Garibim dunyada garip nafile
Gelse boynuma dolansa da bahar
Kendi hos kendi masum sesinizle
Siz soyleyin garipligimi kuslar

Cahit Sitki TARANCI

Seleme Ibnu l-ekva (Radiy Allahu anh) anlatiyor:
resulullah (Aleyhissalatu Vesselamesselam) bir gazve sirasinda basimiza
hz.ebu bekir (Radiy Allahu anh) i komutan tayin etti.
Bu seferde musriklerden bir gruba gece baskini yaptik.
Onlardan cokca olduruldu.
Ben kendi elimle yedi kisi oldurdum.
Bunlar, farkli ailelerdendi.
O gun parolamiz: ey mansur (yardim goren) oldur, oldur! idi
Ebu davud, cihad 78, (2596),102, (2638).

Levent Erturk : SIZIN DUYGULARINIZ GERCEK MI? EMIN MISINIZ?

En sonunda, insanin devredilemez sandigi her seyin bir degisim araci
oldugu, alisverise konu edildigi ve devredildigi zaman gelmistir.
simdiye dek ifade edilen ama asla takas edilmeyen; verilen ama asla
satilmayan; edinilen ama asla satin alinmayan erdem, sevgi, inanc,
bilgi, vicdan gibi degerlerin, kisaca her seyin ticarete dahil oldugu
zamandir bu. Genel bir yozlasmanin, her seyin satilabilir olmasinin
evrensellestigi ya da politik ekonomi diliyle konusacak olursak, maddi
manevi her seyin pazarlanabilir bir deger haline geldigi ve gercek
degerinin saptanabilmesi icin pazara getirildigi zamandir.
(karl marx)

***
Yukardaki satirlari ne zaman okusam, marx a buyuk adammissin demekten
kendimi alamiyorum.
Gercek, cok acimasiz ve bayagi gorunebilir. Ama ortada bu tablo varsa,
cozum yine ayni tablonun icinden cikacaktir. cagimiz artik bir reklam ve
pazarlama cagidir. ustelik, metanin yani uretilebilen, gercek bir
karsiligi olan somut urunun kendisinden cok; gercek olarak uretilemeyen
her tur duygunun, erdemin, tutkunun, istegin pazarlanmasi daha fazla
kazanc getirmektedir. urunun imaji, urunun kendisinden daha cok deger
kazanmistir. uzerinde x firmanin logosunun oldugu bir ayakkabi diyelim
ki 200 lira bedelle satilabilir. Ama o ayakkabinin temsil ettigi sosyal
sinifa ait imaj dunyasi (diger imajlar ile birleserek) trilyonlarca lira
kazandirir. Marx in ongorusu fazlasi ile gerceklesti. Her sey
pazarlanabilir:

Bir savasta annesi ile birlikte olen cocugun resmi,
Bir insanin hayatindan 2-3 resim alinarak olusturulan tanitim,
Bir dinin ilk temsilcilerinin cektigi cileler,
Bir kahramanin idam sehpasindaki goruntuleri,
Ayni kahraman icin bestelenen sarki,
Bir depremde enkazin altinda kalan bebegin tanitimi ...vs

Ve elbette... sevgi, ask, cesaret, kahramanlik, fedakarlik, dindarlik,
annelik, cocuk masumiyeti, doga sevgisi ...akliniza gelebilecek her tur
duygu ustalikla pazarlanabilir ve pazarlanmaktadir; ustelik alicilari da
cok fazladir.

Bir suru ah vah edebiyati ile dolu bos sozleri birakip, yasadigimiz
dunyanin gercekligini en acimasiz sekilde gormek isterseniz, bu kitabi
okuyun derim: jean baudrillard. Simulakrlar ve simulasyon .

Cagimiz bir sanal gerceklik cagidir, hatta o sanal gercekliklerin
yeniden simule edilerek olusturuldugu hiper gerceklik cagidir. Sanal
gerceklikte, gosterenin , yani imgenin gonderme yaptigi bir gerceklik
vardir. ornegin bir gul imgesinin gonderme yaptigi gercek bir doga
vardir. Hiper gerceklikte o bile yoktur. Hiper gercekligin imgeleri,
gerceklikte hicbir karsitligi bulunmayan diger imgelere gonderme
yaparlar ve bu durum boyle surer gider. Kendi kendini doguran anlam.
Baudrillard bu durumu reklamlarda anlamin hicligi bolumunde cok guzel
anlatmis.

Turkiye de ise durum daha da beterdir. Avrupa ve abd medeniyetlerinde
carpikliklar olsa dahi, tum bu surecin alt yapisina sahip olan bir
medeniyet, kendi icinden ciddi dusunurler ve cozumler cikarabilir. Oysa,
bu bilimsel ve teknolojik sureci yasayamamis, hep ithal etmek zorunda
kalmis, dolayisi ile felsefesini de gelistirememis bir ulkede verilen
tepkiler hep alaturka, vicik vicik ucuz duygu edebiyati ve bol bol
gozyasi ile cevrili olacaktir.

Neler oldugunu anlayamadi kucuk elif. Minicik bedeni soguk taslarin
ustune yapisti. Cocuklugu, hayalleri, umitleri orda kaldi.

Yalan, yalan, yalan. Arka plandaki olumun ve acinin kendisi dogru olsa
dahi, pazarlanmasi ve islenmesi bastan asagi yalan. Acinin simule
edilmesi ve tekrar tekrar kullanilmasi cagimizin bir gercekligidir. Bir
sure sonra, elif in bedeninin kendisi unutulur, geriye goruntusu kalir;
hatta o bile unutulur, geriye bir kac parmak hareketi, iki uc photoshop
posteri veya buna benzer sekilde ifade edilen protesto kirintilari
kalir. Zaten o arada piyasaya yeni elif, osman, Ilker, funda goruntuleri
gelir. Atolye her zaman hazirdir.

Bu durum, insanin kendine yabancilasmasidir ve kacinilmaz bir
gercekliktir. Bir insanin diger bir insani oldurdugu bir durum,
televizyonda canli yayinda sunuluyorsa ve ancak 2-3 dakikaligina, bir
sofra basinda oylesine seyrediliyorsa, her tur gercek duyguya
yabancilasma kacinilmazdir.
Simdi geliyorum asil aci verici soruya. Sorunun cevabini bana vermeyin,
ben kimsenin yargici degilim. Sadece kendi vicdaniniza cevap verin.

Siz, kendi duygularinizin gercekliginden emin olabilir misiniz?

Ben emin degilim. Artik emin olamiyorum. Bu yuzden buyuk konusmak
istemiyorum. Kimseyi elestirmiyorum, bu genel bir durum degerlendirmesidir.

Akliniza gelebilecek her seyin sanala donustugu bir dunyada, insan
duygularinin da sanallasmasi kacinilmazdir. Bunda ayiplanacak hicbir sey
yok. Zira hepimiz tv, sinema, basin, internet, cep telefonlari,
etrafimizi saran milyonlarca ic alan (indoor) ve dis alan (outdoor)
reklam araclari ile muthis bir bombardimana tutulmaktayiz. Sokaga cikip
1-2 saat dolastiginiz, sonra evde biraz tv seyrettiginiz ve internette
iki uc mesaj yazdiginiz sakin bir gunde bile 25-40 bin arasi degisen
reklam mesaji alirsiniz. Bunlarin tamamina yakinini farkedemezsiniz ama
bilincaltiniza mesajlar pompalanir. Bunu butun reklamcilar bilirler.
Durum o hale gelmektedir ki, insanin kendisi dahi artik sadece bir
imgedir. Gercekligini gormeden, bilmeden seveceginiz, hayran kalacaginiz
veya kufur edeceginiz bir imge. Ister istemez herkes bu surecin icinde
yer alir. Hatta surece karsi cikiyor bile olsa.

Bir sure sonra, akliniza gelebilecek en acikli sahne bile; o sahneyi
sunanla, sahneyi alanin ortaklasa sergiledikleri duygusal bir
masturbasyona donusecektir. Yasanan da zaten budur.

Sistem, kendi cocuklarini yemekten bile cekinmez.

Tek basina kimsenin sucu yok ve kimse tek basina kurtarici olamaz. cok
mu acimasiz yaziyorum?

Baudrillar in kitabindan ufak bir alinti yapmak isterim:
Simulasyon her zaman icin gercege saldirmaktan yanadir. Sisteme karsi,
kuskunun oldugu yerde en emin yol budur. Bu, giderek icinden cikilmaz
bir duruma donusmektedir. Bunu basarmasini saglayan sey ise, bizi
cevreleyen gercegin tepkisizligidir. Artik, bundan boyle sanal
gercekligin uretildigi sureci yalitabilmek imkansizlastigi gibi, gercegi
kanitlayabilmek de imkansizlasmaktadir.

Maalesef daha fazla alinti yapamiyorum. Aslinda kitabin her sayfasi
birbirinden degerli. Konuya mecburen yalap sap degindim.

Her yeri ve her seyi kana buladiktan sonra, ayrica bunu ambalajlayarak
yeni bir urun seklinde size sunanlarin ilk istedigi sey, sizin
tepkilerinizin gercek degil sanal olmasidir. Iste bu yuzden, oncelikli
olarak, gercek tepkiler siddetle bastirilir. Asker, polis, gonullu
muhafizlar vs araciligi ile, gercekligin kendisine acimasiz bir savas
acilir. Buna elbette medya da katilmaktadir. Bir sure sonra, o sistemin
yoneticileri ve dogrudan savas planlarini yapanlar; idealist bir lider,
halklarinin koruyucusu, dindar ve ahlakli ornek sahsiyetler olarak
parlatilirken, en basit haklarini arayan insanlar birer canavara
donustururler. Geri kalanlar ise sindirilir. Bunun ardindan,
yonetenlerin hicbir sekilde korkmayacagi, hatta destekleyecekleri bir
duygusal rahatlama sureci baslar.

Iste bu ve benzer sebepler yuzunden, ben ah caniiim, nasil da kiymislar
yavrucaga seklinde tepkiler veremiyorum artik. Icimin buz gibi
sogudugunu soyleyebilirim. Cunku sunu biliyorum ki, istisnaslar
haricinde; tum bunlar, her seyden habersiz cocuklarin, onlari
oldurenlerin, oldurdukten sonra arkalarindan aglayanlarin, sonra tum bu
olaylari verilmek istenen mesaja gore yeniden kurgulayanlarin, nihayet
mesaji alip aglayanlarin ..herkesin katildigi sanal bir sahnedir.

Belki bir cozum olabilir.
Nasil ki, gercekligin kendisinden bikip sanala siginiyorsak;
Bir gun tum bu sanal senaryolardan bunalan insanlar, arka plandaki
duygularin samimi oldugu yeni bir gerceklige yol verebilirler.
Simdilik oyuna devam...

Saygilar
(not: meraklisi icin kitap kaynagi: jean baudrillar. Simulakrlar ve
simulasyon. Dokuz eylul yayinlari.)

Levent Erturk levb...@yahoo.com >


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/











BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 


-------------------------------------------------

ONLY AT VFEmail! - Use our Metadata Mitigator to keep your email out of the 
NSA's hands!
$24.95 ONETIME Lifetime accounts with Privacy Features!  
15GB disk! No bandwidth quotas!
Commercial and Bulk Mail Options!  

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap