------------------------------------------------------------------------

  NİHAT GENÇ: KİM BU /*"AJAN EDEBİYATÇILAR"*/

*10 Eyl*,*2017*

Ülkemizin son yirmi yılında yazılmış en etkili araştırma kitabı,
kuşkusuz: Mustafa Yıldırım’ın *‘Sivil Örümceğin Ağında’* kitabıdır.

Sivil Örümceğin Ağında kitabı referans gösterilip on binlerce makale
yazılmıştır. Müthiş bir kitaptı. Çünkü*CIA*’ya bağlı fon ve vakıfların
yardım destek adı altında kimlere ve ne kadar para aktardıklarını
belgeleriyle anlatıyordu.

Kitap baştan aşağı hatasız ve doğru çıktı. Ülkemizdeki güya liberallerin
Amerikalı neo-liberaller tarafından *‘parayla’* *‘demokrasi ve
küreselleşme’* adı altında nasıl yönlendirilip*CIA*’nın hizmetine
sunulduğunu ortaya koyuyordu.

Bunlar daha dün oldu, sadece başlıklarını vereyim zihninizi tazeleyin:
Ülkesini ikiye bölen Vaclev Havel. Ülkesini parçalayan Yeltsin.
Helksinki İnsan Hakları. Think Tank. Rand Corporation. Soros. Konrad
Adenauer Vakfı. Paul Henze. Genç Liberaller. Ergun Özbudun. Doğu
Ergil.*TESEV*. Açık Toplum Vakfı. Murat Belge. Panel: İslam ve
Demokrasi. Panel: Ilımlı İslam. Turuncu Devrim. Gürcistan. Ukrayna. Arap
Baharı. Türk Demokrasi Vakfı.*TÜSİAD*. Liberal Düşünce Topluluğu. Osman
Kavala. İshak Alaton. Baskın Oran. Panel: Kürt Sorunu. Panel: Ermeni
Sorunu. Panel: Yerinden Yönetim. Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan. Nilüfer
Göle. Karen Fogg. Yasemin Çongar. Graham Fuller.. ve tonlarcası.

Hepsinin hedefi*CIA* projeleriyle Cumhuriyet’i yıkmak, Kemalizme
saldırmak, otuz uzun yıl…

*CIA*’nın soğuk savaş sonrası yeni açtığı konu başlığı: Sivil Örgütlere
Proje Desteği.

Hepsinin hedefi Fetö ve*Tayyip *Erdoğan’ın önünü açmak, otuz uzun yıl…

Türkiye’nin ekranları ve manşetleri yirmi uzun yıl bu başlıklar bu
isimler bu tartışmalar içinde geçti, Allah insanı taş yapar, bu kadar
çabuk da unutmayalım.

*CIA*’nın yan kuruluşlarından alınan paralarla davet edilen liberaller
kurulan vakıflar dayatılan tartışmalar açılan başlıklar, Türkiye’yi
allak bullak etti, Orta-doğu parçalandı, sokaklarımızda*IŞİD*
bombalarıyla binlerce insanımız öldü.

Bütün partilerin içine sızıldı, parti tüzükleri, meclis iç tüzükleri,
hatta yeni anayasa dahi bu *‘güçler’* tarafından yazıldı.

Türkiye’yi, Türk Milleti’ni, Türk’ü, milli değerleri, milli tarihi
aşağılamak, her panelin ana konusuydu.

Bu uzun yirmi yılı özetleyen en güzel(?) başlık ise şu;*CIA* parasıyla
bu ülkede *‘siyasi ahlak’* atölyesi dahi kuruldu ve*CIA* parasıyla bu
yazarlar Türkiye’ye *‘siyasi ahlak’* dersi verdi.


    *CIA TÜRK EDEBİYATINDA KİMLERE PENÇE ATMIŞ*

*CIA* parasıyla bizlere siyasi ahlak dersi!

Bu*CIA* operasyonları Türkiye’yi kaynattı kutuplaştırdı ve iç savaşın
kıyısına getirdi ve harladı ve sonuç, Orta-Doğu’da devletler yıkılıp
coğrafyalar değiştirildi ve Güneydoğu’da hendekler kuruldu ve on
binlerce genç öldürüldü ve Fetö darbesiyle tüy diktiler.

Ve en trajiği, nüfuz etmedik genç beyin kalmadı.

Bütün bu toplantılar vakıflar tartışmalar gözlerinizin önünde oldu,
ülkenizin ve her birinizin hayatınızı çaldılar, ve sonra gökten savaş
uçaklarından üç elma düştü, biri meclise biri köprüye biri halkın üstüne.

Dün bir arkadaşımla Türkiye’ye kasteden bu vakıf ve isimleri dilimize
dolarken, aklımıza geldi, unuttuğumuz nice ayrıntılar varmış.

Mustafa Yıldırım’ın bir başka kitabı *‘Ortağın Çocukları-Anglo Amerikan
Sivil Paşalar Darbesi’* adlı kitabının ilk on sayfasında tane tane
belgeleriyle yazıyor, hatırladık.

*CIA*, Cumhuriyet’i yıkmanın yanında *‘Türk Edebiyatı’*na da pençesini
nasıl ve kimlerle atmış?

Yazarları panel, seminer, atölye başlıkları altında Amerika’ya davet
ediyor, mesela Orhan Pamuk üç yıl kalmış. Sonrasında*CIA* raporu şöyle
yazıyor: /*"Orhan Pamuk’u davetimizle (1985-87) üç yıl kaldıktan sonra
Türklüğünü sorgulamaya başladı."*/

Mustafa Yıldırım *‘Ortağın Çocukları’* kitabında önce Türk Edebiyatı’na
kancasını atan Robert Finn’i uzun uzun tanıtıyor.*CIA*’nın en büyük
ödüllerini almış.*ABD* elçiliklerinde*CIA*’ya uzun yıllar hizmet etmiş,
ve sıkı durun, Türk edebiyatından çeviriler yapacak kadar Türkçe biliyor.

Adalet Ağaoğlu’yla tanışıyor, hakkında Amerika’da panel yapıp üzerine
konuşacak kadar. Tomris Uyar’ın, Nazlı Eray’ın kitabını çeviriyor,
ayrıntılar uzun.

Ve Mustafa Yıldırım Ortağın Çocukları kitabında Sabah Gazetesi yazarı
Hasan Bülent Kahraman’ı ise suçüstü yakalıyor, çünkü H.B.Kahraman
*‘Robert Finn’*le ilgili bir yazı yazıyor:

Şöyle diyor: *‘Bin yıllık dostum Robert Finn’*…

H.B.Kahraman defalarca davet edildiği Princeton’u üstüne bir de şöyle
tasvir ediyor: *‘İnsanlık değerleriyle haşır neşir olunan dâhiler
kasabası…’*

Dahiler mi ajanlar mı şüpheli.

Türk Edebiyatı’yla*CIA*’nın ne gibi ilişkisi olabilir?

Bunu da H.B.Kahraman’ın bir röportajından öğreniyoruz: *‘Ben 12 Eylül
sonrası Türk Edebiyatını değiştirdim’*.

(Sen kimsin değiştireceksin dürrik!)

Nasıl değiştirmişler?

‘*Varlık Dergisi’* gibi Türkiye’nin en itibarlı kadim dergisine
sızmışlar, akıllarınca yönetmişler, ayrıca arkalarına holding
yayınevlerini almışlar, ayrıca İslamcı ve Fetöcü iktidarların
gölgelerine sığınmışlar ve Kürt ve Ermeni meselesinde kendilerine destek
verenleri edebiyatçı listelerinin en başlarına yazmışlar, yani, abra
kadavra ajanları *‘dahi’* diye lanse etmişler.


    *CIA*’NIN*YANCILARI OLDULAR*

Sevgili okuyucu, gülmek için izin istiyorum.

Tek bir *‘eseri’* olmayan bu zavallı insanlar, deli zırvası entel
yorumları maaşlanan bu insanlar,*CIA* ilişkileriyle Türk Edebiyatı’nın
canına okuduklarını kendilerini itiraf ediyor.

Hemen geçmeyelim, Türk kelimesine de düşmandırlar, gelin görün ki,
sadece *‘Türk Edebiyatı’* derken Türk kelimesini kullanırlar, sizce sebep?

Çünkü işleri *‘edebiyat’*la değil, Türk Edebiyatı’yla, racon kesmek için.

En büyük on romancı, en büyük on hikayeci gibi, bu başlıklar altında
akıllarınca *‘algı’* oluşturacaklar, akıllarınca kendilerine yakın
isimleri *‘lanse’* edecekler, yaptıkları başka da iş yoktur, peki ortaya
çıkan bir edebiyatçı var mı, yok, peki ne yapıyorlar: listecilik,
*‘tasnif’* ve *‘düzenleme’*…

Bu liste yapma hakkını kimden alıyorlar, holding yayıncılarından, onlar kim?

İşte Türk edebiyatı holdingler ve*CIA* projeleriyle desteklenmiş bu
istilacılar tarafından yakıldı!

Bu ajan dostları bu ülkede profesör oldu ahkam kestiler.

*CIA*’nın *‘yancıları’* oldular.

Bu yazının başına dönün bu yazıda ismi geçen vakıf ve isimlere bir daha
bakın:


    *ÇOK MERAK EDİYORUM*

Hepsi birbirine benzeyen nesneler.

Zamanlı ayarlı cehalet bombalarıydılar, operasyon dönemlerinde*CIA* ve
Fetö tarafından kullanılıp atıldılar.

Türkiye’yi*12 Eylül*’ün büyük kıyımından sonra *‘boş tarla’* gibi görüp,
*‘bilinç ektiler’*, neydi ektikleri bilinç: *‘Amerika’*ya bağımlı
demokrasi’ ve *‘gerçeklikten ve toplumdan’* uzak zamazingo edebiyatı!

*CIA* ve ajanları bu sözümona liberalleri şüphesiz *‘kullanmak’* istedi
ve vakıflarına para desteği yaptı, toplantı ve panellerinde baş kahraman
ilan etti ve etnik-mezhep, ademi merkeziyetçi, özelleştirme, ılımlı
islam, islam ve demokrasi vb. başlıklarda neler tartışacaklarını da
dikte ettirdi.

Ancak*CIA*’nın hakkını yemeyelim,*CIA* hiçbirinden *‘kamikaze’*
olmalarını istemedi.

*CIA*’yla çalışan bir insan bir daha sittin sene *‘iyi kalpli’* bir
insan olabilir mi?

*CIA*’yla çalışan bir insan bir daha sittin sene düşünce heyecanı
duyabilir mi?

Büyük varoluş sorumuz da burada: Bu yazarlar neden*CIA* destekli
vakıflarda bir *‘kamikaze’* gibi intiharlarını göze alarak gönüllü
çalıştılar.

Çünkü *‘eserleri’* yoktu, kişilik inşa edecek becerileri yoktu,*CIA*
projelerine, ya istiklal ya ölüm parolasıyla dalmak zorundaydılar,
çünkü, dünyanın ve bu toprakların eserlerini okuyup sarhoş olmamışlardı.

*CIA* onları çok kolaylıkla öne çıkarttı, çünkü, şöhret ve makamın
etkisiyle deli divaneydiler ve otuz uzun yıl o panellerde gözleri kör
şakıdılar dans ettiler…

Şimdi şarjörleri bitti, Ilımlı İslam, Demokrasi ve İslam, Ermeni Sorunu,
Kürt Sorunu, etnik kimlikler, mezhep özgürlükleri, başlığı açacak
halleri kalmadı.

Türkiye’nin genç aydınlarıyla ne güzel kafa buldular?

Ne yemiş yutmuş bilmiş adam pozları verdiler!

*CIA*’nın yükünü kendi varoluşlarının yükü gibi havalarda kaldırmaya
çalıştıkları o uzun on yılları hatırlıyorum, izin ver okuyucu, biraz
daha gülmek istiyorum.

Ve, bu uzun otuz yılın tartışmaları, kavgaları, kumpasları hiç olmamış
gibi bugün şüpheniz olmasın resim sergilerinde, ışıklı koridorlar içinde
mutlu mutlu geziyorlardır.

*CIA* yancısı projelerin örümcek ağında her biri *‘sinek’* gibi yakalanmış.

Henüz beş-altı yıl önce öyle coşkun konuşuyorlardı ki…

Ve bugün herkesin *‘hain’* gözlerle baktığı, boş işsiz ve komik
görünümlü şarlatanlar olarak, ortada kaldılar.

Genelkurmay başkanları hukuksuzca Fetö savcıları tarafından
tutuklanırken*CIA* uzantısı Genç Liberaller ve Taraf Gazetesi dalga
geçerek pankartta manşette ne yazmıştı hatırlayın:

‘*Daha karpuz kesecektik!’*

Ah Türk edebiyatı, ah Türk düşünce hayatı, bu kadar proje bu kadar proje
desteği bu kadar vakıf bu kadar şişmiş ego’yu, bu kadar çöpü şimdi
nereye koyacaksın!

Kör inançlıları, boş inançları,*CIA* desteği projeleriyle Türkiye’de
iktidar yaptılar, şimdi o iktidar, hortum fırtınası gibi hepsini yiyip
yutuyor, kaçacak sığınacak yerleri kalmadı, Cumhuriyet’i sürükledikleri
uçurum, şimdi o uçurum, her birinin içlerine bakıyor!

Türkiye’nin trajesidir bu.

Çok merak ediyorum,*CIA* desteği olmadan hayatlarında bir gün bir şarkı
dinleyebildiler mi?

Çok merak ediyorum,*CIA* desteği olmadan, hayatlarında bir tek gün bir
sinema salonuna gidip tek başlarına yalnız bir film seyredebildiler mi?

Çok merak ediyorum,*CIA* desteği almamış bir yazarın kitabını
okuyabildiler mi,*CIA* desteği almamış o yazarların her yazısını yüz
binler okuyor, kendine hiç sordu mu?

Şimdi, acı çekebiliyorlar mı, sanmıyorum.

Şimdi, damarlarında kan zonkluyor mu, sanmıyorum.

Karanlığa ve kumpasa bulaşmanın suçluluğunu duyuyorlar mı, hiç sanmıyorum.

Taa o yıllarda bu*CIA* projelerine kanan bu sözümona aydınlara karşı
çığlık attık, ekranlarda ağladık, feryat ettik…

Edebiyatçı ya da yazar olabilmeniz için *‘özne’* olmanız lazım.

Nesneler, keresteler, masalar, takılıp çıkartılan aletler, edebiyat yapamaz.

*CIA* projeleri *‘duygusuz ve kafasız ve kalpsiz ve insansız ve
ülkesiz’* edebiyat yaptırır.

Bir yığın kullanılmış yazar işte, çürüyerek, küflenerek, paslanarak
gidecekler ve bu zehirli atıkların çöpleri de hem çevreye hem de bizlere
yine dert olacak.

Sivil Örümceğin Ağı kitabının girişinde anlatılır, Amerika*60*’lı
yılların sonlarına doğru Türkiye’ye mühimmat yardımı yapar, ancak
şartları var, bu yardımları kullanabilirsin ama kendi malın sayamazsın,
diye…

Amerika yardım şartlarını sayarken, hatta der, mühimmatlarımı kullanılıp
boşa çıkan boş bidonları dahi malın sayamazsan, o boş bidonlar dahi
Amerika’nın malıdır, diye şart koşar…

Evet, Amerika, şartnamene harfiyen uyuyoruz:

‘*Boş bidonların burada!’*

Nihat Genç

Odatv.com

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170910204850 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/09/10  23:12 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Istemek yetmez, amacimiza ulasmak icin siddetle arzulamamiz gerekir.

OVIDIVS

Insanlarin topraktan, sudan, camurdan, meniden, kandan, balciktan,
yumurtadan yaratildigi soylenmektedir.
Bakilacak Ayet ler KIYAMET - 37, NAHL - 4, HUD - 61, MERYEM - 67, RUM -
20, FATIR - 11, ALI - IMRAN - 59 - 60, HICR - 26, FURKAN - 54, NUR - 45,
ALAK - 2, ENBIYA - 30 vb.

Arastirmacilar bize sunu bilimsel olarak kanitlamislardir:

Butun insanlar birdir.
Atalarimizin deri rengi ve benim kendi rengim mor otesi isinlarin,
enlemin ve iklimin bir sonucudur.
Yakin bir zamanda buralarda yasadigimiz uzucu catismalara ragmen,
bilimsel acidan irk diye bir sey yoktur.
Biz tek bir turuz.
Her birimiz farkli olmaktan cok, birbirimize benzeriz.
Hepimiz ayni yildizin tozlarindan geliyoruz.
Her birimiz muazzam buyuklukteki uzayin icinde bulunan bu soluk mavi
nokta dedigimiz gezegenin uzerinde yasayip olecegiz.
Bu yuzden birlikte calismamiz sarttir!

Bill Nye


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap