Evet, TSK'ya kurulan kumpasa Türkçe konuşabilen Anadolu ve Trakya Türk
halkları tamamıyla sessiz kalmıştır.
Tarih bu böylece yazacak ve anlatacaktır.
Neden böyle olmuştur, nasıl böyle olmuştur, bunlar da elbette yazılır,
konuşulur.

Ancak, yakın tarihte yaşanmış olayların elbette sonuçları olacaktır.
Bu sonuçların olumlu olmadığını ve olmayacağını söylemek için kahin
olmaya gerek yok.
Aslında, Ergenekon, Balyoz gibi uydurma komplo davaları takip eden
Fitnebaz Darbe kalkışma, ve onu da takip eden dönemde Recep Tayyip
ERDOĞAN(RTE)'nın kendi diktatöryal rejimini tesis etmesi olumsuz bir
zincirin halkalarıdır.
Bu olumsuz gidişat elbette devam edecektir.

Türk halkı çok yakın zamanda giderek çok daha fazla oranda kıyma
makinasına umarsızca attığı subaylarına ihtiyaç duyacaktır.
Hatta bir gün öylesine zorlu günler gelecektir ki, eskiden subay
olanların geçmişlerine bakmadan tekrar ordu saflarına çağrıldığını dahi
görebiliriz.
Çok yaşlı, çok hasta insanların dahi ordu saflarına çağrıldığı
seferberlik günleri yaşanabilir.
Masal anlatmıyorum.
Bunlar gerçekten her an olabilir.

Ben size Osmanlı'yı zincirleme bir reaksiyonla mahfa sürükleyen tarihin
yazdığı en ağır yenilgi olan Büyük Balkan Hezimetini örnek gösteriyorum....

Oraj POYRAZ ( 0raj.p0y...@neomailbox.net
<mailto:0raj.p0y...@neomailbox.net> / oraj.poy...@openmail.cc /
oraj_poy...@alpinaasia.com )
           L2fSIJNoA0xfSNxA      
 

------------------------------------------------------------------------


  NECDET ÖZEL'İN MAHKEMEYE VERDİĞİ O KOMUTAN BÖYLE SAVUNMA YAPTI.

  * CEZALANDIRILMAM KONUSUNDA ISRARINI ORTAYA KOYDU <#mozTocId451269>
  * SİLAH ARKADAŞLARIMIN MASUMİYETİNİ HAYKIRIYORDUM <#mozTocId974901>
  * *TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ SESSİZ KALDI <#mozTocId776264>*
  * BU DAVA NUSRET GÜNER'İN YALNIZ BIRAKILDIĞI BİR DAVADIR <#mozTocId983182>
  * ONURUMLA OYNANMAK İSTENDİĞİNİN FARKINDAYIM <#mozTocId791846>

*15.10.2015 *

Balyoz davasında yaşanan tutuklamalara tepki için istifa eden eski
Donanma Komutanı emekli Oramiral Nusret Güner, Twitter’dan eski
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e *‘hakaret’* ettiği iddiası
ile hakkında açılan davada beraat etti.

Odatv, Güner'in mahkemeye sunduğu savunmaya ulaştı.

Nusret Güner savunmasında /*"Bu Dava, TSK/ Deniz Kuvvetleri’nin onurunu
her şeyin üstünde tutan, bunu kendinden fedakarlık yaparak gösteren bir
Komutan ile; kendi şahsi zafiyetlerini, işgal ettikleri Yüce Makamların
arkasına sığınarak, gizlemeye çalışan Komutanların arasındaki bir
davadır"*/ ifadelerini kullandı.

İşte Güner'in savunmasının tam metni:

*"24*. Asliye Ceza Mahkemesi Başkanlığına/ Ankara

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel;*1 Haziran 2014 tarihinde*
gönderdiğim Twitter Mesajları ile; /*"TSK MENSUPLARININ, KOMUTANLARINA
OLAN GÜVENİNİ ZEDELİĞİM"*/ şeklinde özetlenebilecek iddia ile, Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığına hakkımda şikayette bulunmuş; /*"Twitter'da,
beni takip eden TSK personeli olmadığını, beni gizlice takip ediyorlarsa
da bunun Genelkurmay’ın sorunu olduğunu"*/ belirtmem üzerine, hata
yaptıklarını anlamış olmalılar ki; suçlamanın vasfı değiştirilmiş; bu
kez yine aynı mesajlar ilgi yapılarak, suçlama /*"GENELKURMAY BAŞKANI VE
DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI'NA HAKARET ETTİĞİM"*/ iddiasına dönüştürülmüş
ve nihayetinde de, Mahkemenizde hakkımda dava açılmıştır.

Burada görüldüğü üzere, konu; Anayasa’nın vatandaşlara tanıdığı
/*"Düşünceleri özgürce ifade etme"*/ hakkına güvenerek, gerçek adresim
ile açtığım Twitter hesabından Halkımızı bilgilendirmek maksadıyla
yaptığım açıklamalardaki ifadelerimin suç unsuru taşıyıp taşımadığı
değil; kamuoyuna açık Medya organlarında yaptığım açıklamalarda benim
cezalandırılmamı sağlayabilecek herhangi bir suç unsuru bulamayan
Genelkurmay Başkanı’nın aradığı fırsatı, beni örtülü olarak takip ettiği
ve sınırlı sayıda takipçimin olduğu Twitter’daki bahse konu mesajlarımda
bulduğunu değerlendirmesidir.


    *CEZALANDIRILMAM KONUSUNDA ISRARINI ORTAYA KOYDU*

Genelkurmay Başkanı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, İfade
Özgürlüğünü gerekçe göstererek verdiği ilk /*"Kovuşturmaya Yer Yoktur"*/
kararına itiraz ederek, benim cezalandırılmam konusundaki ısrarını
açıkça ortaya koymuştur.

Ben ise, Görevde iken, Yasal Platformlarda ve İkili Görüşmelerimde
Sorumlu Kişilere,*TSK*’ya kurulan Deniz Kuvvetleri odaklı Kumpası kabul
etmediğimi açıklamış ve kale alınmayınca da, Donanma’nın onurunu korumak
için istifa ediyorum diyerek;*41 yıl* hizmetimin sonunda, *1*,*5* yıl
yaptığım Donanma Komutanlığı görevini, mesleğimin zirvesine altı ay kala
terk etmek ve*TSK*’dan ayrılmak zorunda kalmıştım.

Başta Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olmak üzere, Sorumluların Yargının
arkasına sığındığı ve herkesin bir şekilde sustuğu bir dönemde, ben*KRAL
ÇIPLAK* diyerek, sınırlı Medya olanaklarına rağmen, Halkı bilgilendirmek
için yaptığım açıklamalarla,*TSK* vasıtasıyla aslında Türkiye’ye Kumpas
kurulduğunu ve bir ölçüde Vatana İhanet Suçu oluştuğunu açık seçik
ortaya koyuyordum.


    *SİLAH ARKADAŞLARIMIN MASUMİYETİNİ HAYKIRIYORDUM*

Özellikle suçlandığım*1 Haziran 2014 tarihli* Twitter Mesajlarımı
göndermemin hemen öncesinde; o güne kadar siyaset dâhil farklı hiçbir
konuya girmeden sadece Donanma’nın aldığı büyük hasarı izah etmeye
çalışıyor ve Silah Arkadaşlarımın masumiyetlerini haykırıyordum. Buna
rağmen, istifamın gerekçesini Türk Milleti’nden gizleyen ve Başbakan
Yardımcısının /*"herhalde kızı yüzünden istifa etmiştir"*/ şeklindeki
açıklamasına da sessiz kalarak, istifam nedeniyle bana kurulan komploya
bir ölçüde destek vermiş olan; ben Halkımıza Gördüğüm Gerçekleri ve
İnandığım Doğruları açıkladıkça da; Toplumun diğer kesimlerinin
sessizliğinden de cesaret alarak, beni susturmak için, onurumu kıracak
şekilde,*TSK* Sosyal Tesislerine girişimi yasaklamakla başlayan bir dizi
yaptırım uygulayan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel; nihayet, görüldüğü
gibi, beni Türk Milleti’nin karşısına, Sanık olarak çıkarmaya muvaffak
olmuştur.

Bir Donanmanın Gücünü belirleyen Personel, Materyal ve Eğitim Seviyesi
olarak üç faktör vardır. Gemi ve Silahlara sahip olmak tek başına
yeterli değildir; eğer bunları kullanabilecek eğitimli ve tecrübeli
personel yoksa materyalin nitelik ve niceliği fazla bir anlam ifade
etmez. Hatta paranız varsa Materyale hemen sahip olabilirsiniz, ama
yeterli eğitim ve tecrübeli personele sahip olmak ise ancak on yıllar
gerekir. Son yıllarda Dünyanın sayılı Donanmalarından biri haline gelen
Türk Donanması, Kumpasın sonucunda, maalesef Klasik bir Harpte bile
kaybedilemeyecek derecede, çoğu Kurmay Albay ve Amiral olan, Eğitimli ve
Tecrübeli personelini kaybetmiştir.

Benim, bu gerçekleri yaşayarak gören bir Donanma Komutanı olarak, zaten
istifa etmemin nedeni olan /*"Ne Olup Bittiği Gerçeği"*/ni Türk
Milleti’ne açıklamam ve böyle büyük bir kaybın Askeri bakımdan ilk
sorumlusunun tabii ki*TSK*’nın başındaki Komutan olduğunu ifade ediyor
olmam, Genelkurmay Başkanı ile birlikte, onun üzerindeki*SORUMLULARI*
ve*İLGİLİLERİ* de rahatsız etmiş ve halen de etmeye devam etmektedir.

Dış Güçlerin çok iyi değerlendirebileceği Kumpas Sonucu oluşan
gerçekleri, Türk Halkından gizlemenin, ancak kendimizi kandırmak
olduğunu çok iyi bilmesi gereken Genelkurmay Başkanı’nın; bir taraftan
beni susturmaya, diğer taraftan ise sanki hiçbir şey olmamış gibi bir
ortam yaratmaya çalışması, hatta nazire yaparcasına Donanma Gemilerinde
Denizci üniformasıyla, Medya’ya demeç ve görüntüler vermesi, onu yerine
getirmediği veya getiremediği Sorumluluklardan asla kurtaramayacaktır.


    *TOPLUMUN TÜM KESİMLERİ SESSİZ KALDI*

Bu vesile ile, demokratik toplumlarda hiçbir zaman rastlanmayacak bir
şekilde, Kumpas Sürecinde Toplumun hemen hemen tüm kesimlerinin sessiz
kalabildiğini; ancak bunun nedeninin de kumpasın bir parçası olduğunu
önemle belirtmek istiyorum. Bu sessiz kalışın arkasındaki gerçek;
İktidarın /*"Askeri Vesayeti kaldıralım, Askeri Darbelere Karşı
duralım"*/ sloganına destek veren Muhalefet dâhil tüm Siyasi Parti,
Medya ve diğer Sivil Toplum Kuruluşlarının, bilerek veya bilmeyerek, bir
anda kendilerini /*"Askere Karşı durur"*/ bir pozisyonda bulmuş
olmalarıydı. Bir şekilde Toplumun tüm kesimleri, hep beraber*TSK*’nın
İtibarsızlaştırılmasını Amaçlayan Oyuna gelmişlerdi. Hatta bu süreçte,
Türk Milleti; kendi içinden çıkan ve kutsal Peygamber Ocağı olarak kabul
ettiği*TSK*’nın Cami bombalayacağı yalanına dahi inandırılmaya
çalışıldığı halde, kimseden ses çıkmamıştı.

Kumpasın sonunda ise, maalesef, Askeri Vesayetin kaldırılması bahanesine
rağmen, Kara Kuvvetleri değil, Cumhuriyet tarihinde büyük bir gelişme
kaydeden Deniz Kuvvetleri on yılların birikimini kaybederek Türkiye
önemli ölçüde zarar görmüştÜ.

*TSK*’ya sahip çıkamayan Komutanlarının yanında,*SORUMLU* İktidar ile;
en azından sessiz kalarak Kumpas Suçuna ortak olduklarının farkında
olan*İLGİLİ* Muhalefet ve Medya;*Ocak 2013*’de istifamı takiben gelişen
süreçte; Gerçekleri Halkıma Açıklamak için çırpındığım halde, benim
susturulmam konusunda adeta işbirliği içinde bulunmuşlardır.

*90* yıllık Cumhuriyet tarihinde bir ilk olan böyle bir istifa için, ne
Muhalefet ne de Medya’nın /*"Ne Oluyor"*/ diye bile sormaması, aslında
bu işbirliğinin açık bir göstergesidir. Hatta bugün, Kumpasın Sorumlu
makamlarca itiraf edilmesinden sonra aylar geçmesine rağmen, söz
konusu*SORUMLULAR*’ın ve*İLGİLİLER*’in, halen sanki hiçbir şey olmamış
gibi hareket etmesi; Kumpas Faillerinin ortaya çıkarılması için hiçbir
ciddi çaba harcanmaması ve Kumpasın bu yönüyle, Türk Milleti’nin
dikkatinden kaçırılması sadece üzüntü verici değil, Türkiye Cumhuriyeti
Demokrasisi için hayati bir konudur.

Şu anda karşınızda bulunduğum Dava ile ilgili olarak, ikamet ettiğim
Büyükçekmece’de, *8*. Asliye Ceza Mahkemesinde, Mahkemenize iletilmek
üzere ifademe başvurulduğunda,*57 maddeden* oluşan*9 Haziran 2015
tarihli*, /*"Türk Milletine Savunmamdır"*/ başlığı ile yaptığım
açıklamada, tarafıma isnat edilen suçun oluşmadığını ve bu noktaya nasıl
gelindiğini açıklıkla ifade ettim. Burada tekrar ayrıntıya girmek
istemiyorum. Ancak, özetle vurgulamak isterim ki, suçlandığım*1 Haziran
2014 tarihli* Twitter Mesajları bana aittir. Bu Mesajlar ile, hiçbir
zaman Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Makamlarına
hakaret etmeyi amaçlamadım.

Bu ifadelerim; Halkımıza Olayın Kumpas olduğunu ve Deniz Kuvvetlerinin
büyük bir hasar aldığını anlatmamı engellemek amacıyla beni susturmaya
çalışan ve bunun için de uyguladığı yaptırımlarla beni taciz ve tahrik
ederek onurumla oynayan ve vefasızlığın en ileri örneğini sergileyen
Komutanlara hiçbir saygı duymadığımın göstergesidir.

Ayrıca ve özellikle belirtmek isterim ki, bu dava, Necdet Özel ile
Nusret Güner arasında kişisel bir dava değildir. Bu Dava, Deniz
Kuvvetleri odaklı*TSK* ve dolayısıyla Türkiye’ye kurulan kumpasa karşı
gelerek istifa eden ve zamanında sorumluları uyaran*45*.*DONANMA
KOMUTANI* ile; Deniz Kuvvetlerinin büyük Güç Kaybına uğraması ile
sonuçlanan kumpasa en azından ses çıkarmayarak veya olabilecekleri
öngöremeyerek Görevi İhmal Suçu işleyen, ancak bunu örtmek için de,
Nusret Güner’i susturmaya çalışan Necdet Özel dâhil*TSK*’nin Harbe
Hazırlığından sorumlu olan*GENELKURMAY BAŞKANLARI’ *nın arasındaki bir
davadır.


    *BU DAVA NUSRET GÜNER'İN YALNIZ BIRAKILDIĞI BİR DAVADIR*

Bu dava, sadece Kumpası bizzat kurgulayan ve destek verenlerin değil;
destek vermediklerini iddia eden Siyasi Partiler, Medya ve diğer Sivil
Toplum Kuruluşlarının da; işlenen suçta kendilerinin de payı olduğunu
çok iyi bildikleri için, sessiz kaldıkları ve Nusret Güner’i yalnız
bıraktıkları bir davadır.

Bu Dava aldananların daha yüksek makamlara getirildiği, aldanmayanların
ise hapse sokulmaya çalışıldığının kötü bir örnek olarak Gelecek
Kuşaklara aktarılacağı bir davadır.

Bu dava, Türkiye’nin içinde düşürülmüş olduğu durumu doğru olarak tespit
edebilecek ve bugün yaşanan istenmeyen olayların kilidini açabilecek bir
fırsat olan /*"Kumpas Faillerinin Ortaya Çıkarılması"*/ nın
unutturulmasına veya geciktirilmesine hizmet eden bir davadır.

Bu dava Terör Örgütü mensuplarının değil, hayatını Ülkesine adayan bir
Amiralin İstihbarat Elemanları tarafından izlenmesine rağmen; kendi
başının çaresine kendin bak deyip, bu izlemeye yasal işlem yapmayarak
Amiraline bile sahip çıkmayan; buna rağmen personelinden kendisine güven
duyulmasını bekleyebilen, üstelik emekli olan o Oramiralini /*"Personeli
Komutanlarına olan güvenini zedelemekle suçlayabilen"*/ bir Genelkurmay
Başkanı’nın ısrarla açtığı bir davadır.

Bu Dava,*TSK*/ Deniz Kuvvetleri’nin onurunu her şeyin üstünde tutan,
bunu kendinden fedakarlık yaparak gösteren bir Komutan ile; kendi şahsi
zafiyetlerini, işgal ettikleri Yüce Makamların arkasına sığınarak,
gizlemeye çalışan Komutanların arasındaki bir davadır.

Diğer taraftan belirtmek isterim ki, açıklamalarımı Türk Milleti’ne
ulaştıracakları beklentisi ile,*9 Haziran 2015 tarihli* Savunmamı;
Toplumu temsil edebileceğini düşündüğüm Siyasi Partiler, Medya
Mensupları ve Sivil Toplum Kuruluşları dâhil onlarca adrese gönderdiğim
halde, gereken hassasiyeti gösteren, sadece İstanbul Barosu ile*ODA TV*,
Sözcü ve Cumhuriyet gazeteleri olmuştur. Bu vesile ile, bir çoğunun
Toplumu temsil edebileceği konusundaki beklentimde yanılmama rağmen,
sınırlı sayıda da olsa duyarlılık gösterenlerin halen mevcut olması,
ümit ışığının her zaman var olduğunu gösteriyor. Onlara şükran
duygularımı sunuyorum.

/*"Benim güzel Ülkemin içinde bulunduğu durum nedeniyle, gerçekler açık
ve anlaşılabilir olsa da, bu açıklamalarımın Türk Milletine tam ve doğru
olarak ulaşamayacağını biliyorum ve haklılığımın teslim edileceği
beklentisi içinde de değilim; esas AMACIM TARİHE NOT DÜŞMEKTİR."*/
şeklindeki değerlendirmemde maalesef ne kadar haklı olduğum bir kez daha
ortaya çıkıyor.

Bu dava ile direkt ilintili olan /*"Türkiye Cumhuriyeti’ne kurulan
Kumpas"*/ ın sonucu olarak, birçok genç bedenin bu Vatan uğruna toprağa
düştüğü bugünlerde,*3-5* yıl hapis istemiyle suçlandığım için
Mahkemenize Savunma yapıyor görünmek istemiyorum. Ben, Mahkemenizden
beraatımı talep etmiyorum. Çünkü hem suçlu değilim, hem de Mahkemenizin
vereceği karara güvenmiyorum. Daha önce birçok kez Yargıya niçin
güvenmediğimi açıklamış; /*"Benim Yargıya güvensizliğimin kabahati
kimin? Acaba benim mi, yoksa bu duyguyu bir Donanma Komutanı’nda bile
yaratanların mı? Olayların gerçek yüzünün gizlendiği, toplum
mühendisleri tarafından yaratılan algıların öne çıktığı ve Yargı
Sistemine büyük bir güvensizliğin mevcut olduğu bu ortamda, sadece
TARİH’İN YARGISINA güveniyorum."*/ demiştim.

Donanma Komutanı’na,*14 yaşındaki* kızı vasıtasıyla şantaj yapmaya
kalkan bir Devlet’in Savcısı,*3 yıl* sonra bile, elini kolunu sallayarak
dolaşabiliyorsa; Millet adına karar vermesi gereken Mahkemelerin
Hâkimleri, bilerek gerçek delilleri değil, sahte delilleri dikkate
alıyorlarsa; bir Ülkenin Yüksek Yargı Organlarından biri, bu*200 kişi
18-20* yıl hapsi gerektirecek kadar büyük bir suç işlemiş derken, diğeri
bunlar suçsuzdur diyebiliyorsa; bir Ülkeyi Yönetenler biz Yargıya
karışamayız deyip kısa sürede Yargı sistemiyle ilgili bir dizi yasal
düzenleme yapabiliyorsa, hatta /*"Savcı ve Hâkimler istediğini
yapabilir, bir tazminat durumu ortaya çıkarsa, gereken tazminatı onların
yerine Devlet öder"*/ mealinde bir kanun çıkarabiliyorsa; benden Yargıya
güvenmemi kim bekleyebilir!

Hakkınızda hiçbir fikrim yok, bu nedenle Sizi tenzih ediyorum; ancak,
birçok kez ifade ettiğim gibi, hiçbir güven duymadığım Yargı Sisteminin
bir parçası olan Mahkemenizin karşısına mecburen geldim. Eğer; bu
Mahkeme; Türk Milleti adına karar veriyor ve beni suçlu görüyor ise,
beni en şiddetli şekilde cezalandırmalıdır. Vereceğiniz karar ne olursa
olsun, benim güven duymadığım hiçbir Yargı Mercii ‘ne gitmemin de söz
konusu olmadığını bilmenizi istiyorum.


    *ONURUMLA OYNANMAK İSTENDİĞİNİN FARKINDAYIM*

Türk Milleti’nin önüne Sanık olarak konulmakla onurumla oynanmak
istendiğinin farkındayım. Birilerinin karşısında eğilmemi bekleyenler,
bilmelidirler ki, ben de, sadece Milletimin önünde eğilebilen ve
gerektiğinde bu Vatan uğruna canını verecek olan, tarihi şan ve şerefle
dolu*TSK*’nin birçok Komutanından biriyim.

Mahkemeniz ne karar verirse versin;*TSK*/ Deniz Kuvvetleri mensubu
olmaktan her zaman gurur duyan bir Asker olarak; ölünceye kadar,*13
yaşından* itibaren*47 yıl* boyunca giydiğim Üniformamı her zaman
Tertemiz ve Lekesiz olarak taşımış olmanın huzuru içinde olacağım.

Bilinmesini istiyorum ki; yaşamım boyunca tüm eylemlerimde, beni tek
bağlayan husus /*"Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ve bize emanet ettiği
Türkiye Cumhuriyeti’nin Güvenliği ve Türk Milleti’nin refahı"*/ olmuştur
ve böyle olmaya da devam edecektir. Takdiri Gelecek Kuşaklara ve Tarihin
Yargısına bırakıyorum.

Nusret*GÜNER* Oramiral (E) T.C. Donanması*45*. Komutanı"

Odatv.com



http://odatv.com/necdet-ozelin-mahkemeye-verdigi-o-komutan-boyle-savunma-yapti-1510151200.html

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170605105825 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/06/05  12:26 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Dunyadaki hicbir cikar, verdiginiz sozu tutmamaya veya kendinize olan
sayginizi kaybetmeye degmez.

Marcus Aurelius Antoninus

Ankara dakilerin Yunanlilara hala meydan okumalarina cilginliktan baska
bir sifat verilemez. Yunanlilarla aramizda akilca da, ilimce de, kuvvet
bakimindan ve her acidan bu kadar fark varken onlarla muhabereye
girisilemez.

Yazar Refik Halit Karay - 07.08.1920

Ben kesinlikle bir ateist degilim ve kendime panteist diyecegimi de
sanmiyorum.
Sozkonusu problem, sinirli zihnimize gore cok genistir.
Cesitli dillerde yazilmis kitaplarla dolu buyuk bir kutuphaneye giren
kucuk bir cocuk gibiyiz.
Cocuk bu kitaplari birinin yazmis oldugunu bilir.
Nasil oldugunu bilmez.
Kitaplarin yazildiklari dilleri anlamaz.
Cocuk bulanik bir sekilde bu kitaplarin duzenlenisinde gizemli bir duzen
olduundan suphe duyar, ama onun ne oldugunu bilmez.
Bana oyle geliyor ki Tanri ya yonelen en aydin insan varliginin dahi
tutumu boyle bir seydir.
Evrenin harikulade duzenlenmis oldugunu ve belli yasalara uygun hareket
ettigini goruyoruz ama bu yasalari sadece bulanik bir sekilde
anlayabiliyoruz.
Spinoza nin panteizmine hayranim, ama onun modern dusunceye katkisina
cok daha fazla hayranim, cunku o ruh ve bedeni, iki ayri sey degil de
bir butunmus gibi goren ilk filozoftur.

I m absolutely not an atheist and I don t think I can call myself a
pantheist.
The problem involved is too vast for our limited minds.
We are in the position of a little child entering a huge library filled
with books in many languages.
The child knows someone must have written those books.
It does not know how.
It does not understand the languages in which they are written.
The child dimly suspects a mysterious order in the arrangements of the
books, but doesn t know what it is.
That, it seems to me, is the attitude of even the most intelligent human
being toward God.
We see the universe marvelously arranged and obeying certain laws but
only dimly understand these laws.
(...) I am fascinated by Spinoza s pantheism, but admire even more his
contribution to modern thought because he is the first philosopher to
deal with the soul and body as one, and not two separate things

Frankenberry, Nancy K.(2009-08-11).The Faith of Scientists: In Their Own
Words.Princeton University Press.p.153.ISBN 978-0-691-13487-1.
(Einstein, burada ateist olmadigini acikca belirtiyor.
Spinoza nin panteizmine hayran oldugunu ama kendisini bir panteist
olarak belirtemeyecegini de soyluyor.)


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap