Merhaba,
Yaklaşık iki sene önce yaşanan olaylar sonrasında, Doruk Fişek başta olmak üzere bazı LKD üyelerinin beni mevcut işimden attırmaya / görüştüğüm firmalarla iletişime geçip işi alamamama yönelik yapmış oldukları eylemler neticesinde ülkeden ayrılma noktasına geldim.
Bu geçen sürede anti depresan kullanmaya mahkum olduğum gibi, ailemdeki diğer üç birey de stres kaynaklı farklı zaman dilimlerinde hastanelik oldular, Olayın bütününe baktığımızda, %100 suçlu olsam bile; ne ben, ne de ailem bu yapılanları hak etmedik. Doruk Fişek ve diğer şahısların bu olaylar neticesinde işlemiş olduğu suçların yasal karşılıkları şu şekilde:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal (TCK 132)
Başkalarıyla birebir aramda geçen yazışmalar ve Octosec Telegram grubunda (Ekran görüntüleri Mert Can Alıcı'dan temin edildi) yazmış olduklarım, ekran görüntüleri alınmak suretiyle benim hiçbir şekilde bilgim dahilimde ve müsaadem olmadan iki farklı blog adresinde ifşa edildi. Böyle bir durumda gerekirse konunun yargıya intikal etmesi gerekiyordu.
İftira (TCK 267)
Hazal Kaya isimli şahsın telefon numarasını Facebook escort sayfalarında paylaştığım iddia edildi. Bunu iddia edenin yakın arkadaşlarından birisi (Bir başka LKD üyesi), çoluk çocuğu olmasına rağmen sektörden tartıştığı bir kişinin eşinin telefon numarasını porno sitelerinde paylaştı, bu ayrı bir konu ve mahkemeye gitti mesela. Ayrıca mail başlığında adı geçen bu kişilere absürt içerikli kargo(lar) gönderdiğime dair bir dedikodu yayıldığını sonradan öğrendim. Ne herhangi birisinin telefon numarasını herhangi bir ortamda yayınladım, ne de herhangi birisine kargo yolladım. Birinci iftiranın delilsel bir karşılığı olmadığı gibi, eğer ki birisine kargo gönderdiysem, çok basit bir şekilde yakalanırdım ve hakkımda gerekli işlemler yapılırdı. Bu iftirayı ortaya çıkaran(lar), sanıyorum hayatlarında hiç kargo şubesine uğramadılar. Son iftira aslında Yaşar Celep ve onu gaza getiren kişilerden çıkma; yaz kampında birden çok katılımcıyı rahatsız ettiğim söylendi polise verilmiş ve sonradan geri çekilmiş olan ifadede. İki sene katılımcı, bir sene de eğitmen olarak yaz kampında yer aldım. Bu üç sene içerisinde tek bir öğrenciye rahatsızlık verdiysem ve o kişi(ler) bu maili okuyorsa lütfen kanıtlarıyla birlikte bu maile yazsınlar, ben de ilk fırsatta gidip kendimi polise ihbar edeceğim, bu konuda şeffafım.
Telefon konuşmalarının kaydedilmesi (TCK 139)
Mailin sonunda göreceğiniz son ekran görüntüsünde, Yaşar Celep isimli fırıldak tarafından söylenen, sonrasında geri vites yapılan konu.
İtibar zedeleme, karalama (MK 24)
Doruk Fişek ve Yaşar Celep'in yarısı yalan ifadelerle şahsıma karşı doğrudan işledikleri suç.
Hakaret/Küfür (TCK 125)
Bana karşı kullandıkları tek kozları buydu, hiçbir sebep yokken insanlara küfreden bir psikopatım zira. Konuyla hiç alakası olmamasına rağmen yırtık dondan fırlar gibi ortaya çıkıp bana ve abime telefonda ağır küfür, hakaretler edildi bu süreçte. Engür Pişirici isimli şahsın Twitter hesabında dolaylı olarak ettiği küfür ve hakaretler de oldu, sildi mi bilmiyorum ama umrumda değil zaten, kuru bok duvara yapışmaz derler büyüklerimiz.
Her ne kadar iki tarafı da tanıyan - tanımayan kişilerden benim tarafımda olduğunu belirten, destekleyen, hiç tanışmamış olmamıza rağmen bu ahlaksızlıklara karşı yanımda olduğunu söyleyen otuzdan fazla insan olsa da, karşı tarafın ne derece alçalabileceğini, bir insanın ekmeğiyle zevk olsun diye oynayabileceklerini gördükleri için, sessiz bir şekilde yanımda olmayı tercih ettiler ki ironiktir, gelen destek maillerinin yarısı kadın katılımcılardan oluşuyor, hepsini saklıyorum. Üzerime yapıştırmaya çalıştırdıkları "tacizci" etiketinin hakkını babalar gibi veren bu şeref yoksunlarının ne olduklarını zaten gören gördü ama nasıl ki benim meslek hayatımla oynadılar, er ya da geç karşılığını kat be kat görecekler.
Hazal Kaya'ya karşı duygudan bağımsız (konuşmalar gayet açık görünüyor) yardımcı olmaya çalıştıktan sonra iletişim kurmayı bilmeyen bir insan olduğunu gördüğüm için, herhangi bir etkinlikte kendi sınıfıma almayacağımı açıkça belirttim. Bu kararımın da halen arkasındayım. Kampa aldırmama gibi bir yetkim tabi ki yoktu, lakin sonrasında suçlu olmamama rağmen vicdan azabı duyduğum için Doruk Fişek'e kampa gelmeyeceğimi belirtip, ömrümde görmediğim Hazal Kaya'ya da kampa katılması için referans olduğumu söyledim, yalansa Doruk Fişek yalanlayabilir bunu, ben de böyle bir çeşit iyi niyetli enayiyim.
2017 kampında yaşanmış olan iki taciz olayı var, önce açıklama yapılacağı söylendi, biraz zaman geçince konu tamamen kapandı. Geçmiş kamplarda yaşanmış olan taciz konularına değinmeyeceğim bile. Yaşını başını almış, "hocam" dediğiniz tiplerin kendilerinden 20-25 yaş küçük katılımcılara sarkmasını, misafirhanede yatıp başka bir katılımcıya yakalanmalarını mideniz alıyorsa problem yok. Yine bu kampta tanıştığım ve aramı bozduğunuz Güray Yıldırım, bu taciz olayları başta olmak üzere bazı eğitmenlerin disiplinsiz davranışları nedeniyle kamp eğitmenliğini bıraktı. Güray'la kamp haricinde hemen hemen aynı sayıda eğitim vermiş, sunum yapmışızdır, kendisiyle muhabbeti olan gidip sorabilir olayların doğruluğunu. O sadece kampa gelmeyeceğini belirten bir yazı yazdı, konularla alakalı açıklama yapmadı ama ben lafımı esirgemem, babamdan geçmiş, huyumuz kurusun.
Belirtmek istediğim bir konu daha var, Doruk Fişek'in yayınladığı yazıda Yaşar Celep'in aile bireylerine yasadışı yollardan ulaştığımı söylüyor. Olayların en azından bir kısmının tatlıya bağlanması, benim iki tarafın da abilerine ulaşıp konuşmamla oldu zaten. Bunlara kalsa hiç aile bireyleri işe karışmamalıydı, kendileri ikisini de gaza getirip yalan yanlış bilgilerle yargıya yönlendireceklerdi. Elimden geldiğince yapıcı olmaya çalıştım, Doruk Fişek ve Engür Pişirici'ye attığım mailler halen duruyor, ben kavga etmek yerine yüz yüze görüşmeyi teklif edip en azından ettiğim hakaret ve küfürler için özür dilemeyi planlıyordum. Hiçbir zaman karşı taraftan bana uzlaşmacı bir el uzatılmadı. Yaşar Celep isimli şizofrenin de bu noktadaki payı oldukça büyük, kendisinin daha önce LKD grubuna atmış olduğu mailde bunu kendisi de onayladı zaten. Bir kere rica edersiniz, ikinci kere söylersiniz, lakin işi yokuşa sürüp sabır sınırlarını aştığınızda küfür de yersiniz, dayak da.
Her şeyden önce, "Sana Türkiye'de ekmek yedirmeyeceğiz" diyerek tehdit eden bir grup bunlar. Yurt dışında iyi bir ünvan, güzel olanaklarla iş bulmama vesile oldular, o yüzden teşekkür etmeden de geçemiyorum aslında.
Son bayramda her ne yaşanmış olursa olsun sineye çekip bu insanlardan özür dilemeyi düşündüm ama anında aklıma bu ahlaksızlar yüzünden annemin, babamın, abimin çektikleri stres, yaşadıkları sağlık problemleri geldi, yapamadım.
Eğer biraz olsun haysiyet sahibiyseniz; bana atmış olduğunuz iftiraları, suçlamaları bu denli süsleyip insanların gözüne sokmuşken, son kampta yaşanan olayları da açıklarsınız katılımcılara. Çoluk çocuğu, IQ'su ayakkabı numarasını geçmeyen sözde feminist dostlarınızı gaza getirip tavır aldırtmak kolay, biraz da siz dahil olsanız keşke mevzulara, katılımcılar şöyle bir öğrense aranızdaki sapıklarla ilgili gerçekleri.
Mail grubunun asıl amacı dışında atmış olduğum bu mail için özür diliyorum ama zamanında "Deniz blog yazısını kaldırsın, biz de sileceğiz." diye söz verip o sözü dahi tutmamış bu tiplere karşı elimden geldiğince insanları bilgilendireceğim doğruları görmeleri adına.
Bana daha önce "Bu sene kamp berbattı" temalı mail atmış olan ve artık gitmeyi istemeyen arkadaşlar bana ulaşırlarsa, yaklaşık 20 kişilik bir sınıf oluşturup aynı konu başlıkları olacak şekilde bir Linux eğitimini ben kendilerine ücretsiz vereceğim, bu da sözüm olsun.
Şunu da söylemem gerekiyor, kesinlikle kampa gelen tüm eğitmenleri genellemiyorum, böyle bir şeye zaten hakkım yok. Aralarında az da olsa kalitesini kaybetmemiş, "Mac kullanan siktirsin gitsin" milliyetçiliği yapmak yerine sadece işine odaklanan, oraya kız peşinde koşmaya, geyik muhabbeti yapmaya değil de gerçekten eğitim verme aşkıyla gelen arkadaşlarım, büyüklerim var. Yazdıklarım için kendilerini tenzih ederim.
Son olarak sizleri Yaşar Celep isimli öglenanın nasıl bir fırıldak olduğunu, sadece bir kere kampa gittikten sonra yaşadığı 180 derecelik değişimi gösteren ekran görüntüleriyle başbaşa bırakıyorum. Düne kadar her sorduğun soruyu elinden geldiğince cevaplamış kişiden gelen mesajı görmezden gelip, iki dakika sonra sosyal medyadan kadın katılımcıya yavşayan, karakter bozukluğu olan bir çocuksun sadece, seni gaza getiren manevi babaların gibi sen de bir hiçsin. Henüz haberin yok ama bazı eğitmenler bile dalga geçiyor seninle, bu kadar rezillikten sonra utanmadan halen insan arasına çıkabiliyorsunuz kız kardeşinle, bu da ayrı bir yetenek tabi.
Vermiş olduğum rahatsızlıktan ötürü tekrar özür diliyorum. Yarın aydınlık bir Türkiye'de uyanmak dileğiyle, iyi geceler.
--
Deniz Parlak | System & DevOps Engineer
LFCS - OCA - RHCSA - RHCE
Gsm : +90 534 461 45 53
_______________________________________________ Linux E-Posta Listesi Linux@liste.linux.org.tr Liste kurallari: http://liste.linux.org.tr/kurallar.php
Bu Listede neden bulunduğunuzu bilmiyorsanız veya artık bu listeden gelen e-postaları almak istemiyorsanız aşağıdaki bağlantı adresini kullanarak 1 dakika içinde üyeliğinizi sonlandırabilirsiniz. https://liste.linux.org.tr/mailman/listinfo/linux
