Hadi Evi Yıktık Duygular Ne Olacak?
Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok
güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar
çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü. Kadınlar çok güçlü.
Kadınlar çok güçlü…
Ay fenalık geldi. Nedir bu kompleks? 8 Mart Dünya Kadınlar Günü yaklaşırken
nereye dönsek kadınların gücünden bahsediliyor. Toplantılar yapılıyor,
yürüyüşler yapılıyor, gazetede haberler, yazılar yayınlanıyor.

Güç dedikleri nedir? Meslek, para, başarı, rekabet, hırs… Başka bir şey yok.

“Kadınlar da erkeklerin yapabildiği her şeyi yapabilir” i ispatlamak.
Yapabilir elbette. Fakat erkeğin rahatça yaptığı işleri kadın ailesinden
koparak, kendini tüketerek, kadınlığından vazgeçerek, hayatın
güzelliklerini göz ardı ederek yapıyorsa buna başarı denemez. Ne denir?
İçimden geçen kelimeyi yazmıyorum.

Yıllardır kadınlar evden koparılmaya çalışılıyor ve kadınlara sürekli hırs
aşılanıyor. Bu hırs kadını da kadınlığı da tüketiyor. Bu yüzden kadınlar
iyi niyetle yola çıkamıyorlar.

Zira işin sonucunu niyet belirler.

İhtiyaçtan çalışanın ihtiyacı giderilir.

Hırs için çalışan tükenir.

Allah rızası için çalışan kazanır. Üretenler, niyeti temiz olanlardır.
Kazananlar kendinden başkasını düşünenlerdir.

Kadınlara bencillik aşısı yapmaya çalışılıyor. Özgürlük vurgusu ile aileden
koparılmaya çalışılıyor.

Nike firması bu yıl “Bizi Böyle Bilin” diye  bir reklam çekmiş, pek bir
beğenilmiş hiç eleştiri yazısı görmedim.

Reklamda genç kızlara bir mesajlar bir mesajlar…Reklam bir  genç kızın aile
fotoğrafından kaçıp boks yapması ile başlıyor, başka bir genç kızın evin
üzerine basarak evi yıkıp dışarıya koşması ile bitiyor. (Giy nike
ayakkabıyı koş dışarı)

Reklamda kadınların sevdiği şeyler aşağılanmış.

Aileni bırak, boks yap,

Yemek yapma, halter kaldır,

Altın takı takma, madalya tak,

Büyüklerle vakit geçirip hanım hanımcık onları dinleme, git tenis oyna,

Evini toplayıp etrafı çekip çevirme hele kitap eline bile alma, kitaplığa
bırak koş basket oyna,

Elbise etek giyen, kız gibi kızlarla sıkıcı vakit geçirme, git dans
salonuna haya duygusu kalmamış kızlarla seksi danslar yap, sahte kahkahalar
at,

Sonra evin üstüne bas sokağa koş, peşine de hemcinslerini düşür. Güya o
zaman güçlü olacaksın.

Kadının gücü; yumuşaklığında, letâfetinde, zarifliğinde, duygusallığında,
sevecenliğinde, kadınlığında, anneliğinde…

Kadına erkeklerin yaptığı ağır sporları yaptırarak ya da kadını erkek
gücüyle yarıştırarak güçlü yapamazsın. Sadece esas güçlerini alırsın
elinden.

Bu arada spora karşı değilim, kadınların kendine bakması evde ya da uygun
ortamlarda spor yapmasını kast etmiyorum elbette, hatta yapmaları lazım.

JUST DO İT  (SADECE YAP)  Sadece yap, diye bitiyor reklam. Ya sonra?
Sonrası yok. Bu yaşın ellisi var, atmışı var, yetmişi var, sekseni var.
Onları nasıl geçireceksin? Boks yaparak, halter kaldırarak mı? Yoksa
torunlarına gözleme yaparak bir kahvaltı masasında gülüşerek mi? Yetmiş
yaşındaki kadını hangisi mutlu eder?

Güya dışarısı özgürlük. Serseri atlar gibi kaç bakalım, dışarısı güvenli mi?

Ayrıca senin koşmanı istedikleri yer neresi? Dışarıda nereye gidebilirsin?
Avm, cafe, restoran… Kazan- harca, kapitalist sisteme hizmet et, ama ailene
sakın hizmet etmeyesin. Elinden bir bardak çay bile içmesinler sen ezik
misin, mesajı vermeye çalışıyorlar. Kurtul ailenden, koş dışarı, mekanlar
seni bekliyor!

Geçenlerde gazetede okudum, bir köşe yazarı özetle diyor ki “Eskiden
kadınlar arkadaşları ile öğleden sonra buluşurlardı. Son dönemde ise akşam
üstü ve akşamları buluşuyorlar. Her mekanda kadınlar var, verdikleri bir
kilonun bile kutlama bahanesi ile bir araya geliyorlar.”

Neden acaba? Bu kadınları bekar ya da boşanmış oldukları için olabilir mi?
Evde eşi ve çocukları olmadığı için olabilir mi? Buyrunuz bu kadınlar
mesleği olan, başarılı, güzel kadınlar. Fakat yalnız ve mutsuzlar. Hepsi mi
böyle olsun istiyorsunuz!

Kadın dışarıda mutlu mu? Arada bir birkaç saat dışarıda gezmek kadını mutlu
edebilir; fakat sonra kadın evini özler. Kadın aile olmak ister. Kadın
sizin aşağılamaya çalıştığınız o güzel değerlerle mutludur.

Reklam filmine baştan bakalım.

Gerçekte kadın anne- babası, ailesi ile mutludur, o gülücük sahte değildir.
Aile kıymetlidir. (Boks yapmak değil)

Kadın hamur açarken, yemek yaparken mutludur, zira kadında besleme büyütme
güdüsü vardır. (Halter kaldırmak değil)

Kadında süslenme arzusu vardır. Altın olması gerekmez fakat takmak
takıştırmak, kendini kadın hissetmek iyi gelir. (Madalya takmak kendini
kadın hissettirmez)

Kadın onunla dertleşen bir büyükten kaçtığında değil, şefkatle onun elini
tuttuğunda, onun yüzünü güldürdüğünde mutlu olur. (Tenis sahasında değil)

Kadın evini çekip çevirdiğinde, temiz düzenli bir evde mutlu olur. Hele
okumayı seviyorsa evinde en mutlu olduğu yerlerden biri kitaplığın önüdür.
(Basket sahası değil)

Kadınlar,  arkadaşları ile mutludur, onlarla dertlerini paylaşmak, birlikte
vakit geçirmek, kız kıza takılıp gülüşmek rahatlatır onları. (Dans
salonlarında seksi danslar yapıp, zorlama kahkahalar atmak değil)

Kadın evinde kendini güvende hisseder. O evin üzerine bastığında, dışarı
koştuğunda mutlu olamaz.

Reklamda koca, çocuk hiç yok. Zira bunları terk ediyor gibi gösterselerdi
tepki alırdı. Kurnazlık etmişler. En sonunda kadın evi çiğnediğinde aslında
hepsini çiğnemiş oluyor.

Pek çok genç kıza ne kötü mesajlar gidiyor bu reklamla. Tabii ki reklamı
izleyen her genç kız sporcu olmaya heveslenecek değil fakat “ailenden
kurtul, kadınlığın asli özelliklerini çiğne, dışarı koş” mesajını alacak
yapacağı iş ne olursa olsun.

Tamam, diyelim ki kadın evi aileyi çiğnedi, ya sonra? Kadın duygularını ne
yapacak? Kadın hayvan mı ki dışarıda koşarak mutlu olsun. Ki hayvanlar bile
sevilmek ister.

Kadının sevme ve sevilme, aile olma güdüsü ne olacak? Yaradan’ın genetik
kodlamaları yaratılış özellikleri yok olacak mı? Yoksa biraz yaş geçince
büyük pişmanlıklarla mı kendini gösterecek?

Bakınız Ajda Pekkan. Kadın 72 yaşında “anne olmak istiyorum” diye tutturdu.
Buyrunuz, şan şöhret, ses, güzellik, dans, mal mülk, para, özgürlük,
dünyaya ait her şey var. Bir kadına yetiyor mu? Kadın anne olmak, aile
olmak istiyor.

Reklam “Sadece Yap” diyor. Sonunu düşünme demek istiyor. Zira kadın sonunu
düşünürse yapamaz. Yaşlılığı bırak gençliğinde bir sakatlansa o burnun
kıvırdığı aileye dönmek zorunda kalır.

Kadınlar! Uyanık olun, dolduruşa gelmeyin. Kapitalist sistemin sizi
kullanmasına izin vermeyin.

Kadınlar! Uyanık olun, dolduruşa gelmeyin. Ev güzeldir, ev güvenlidir, aile
değerlidir. Kıymetini bilin.
http://www.cocukaile.net/hadi-evi-yiktik-duygular-ne-olacak/

-- 

Kıraç - Aşmak İçin Hareket

https://www.youtube.com/watch?v=dRlIgRJS9mQ

Bolvadin Gazi orta okulu seminerleri

https://www.youtube.com/watch?v=pEhNaUxbXmI&t=8s

Beyazay İzmir Çalışmalarımız

https://www.youtube.com/watch?v=DaQCle9YNVw&t=369s

Türkiye Beyazay Derneği İzmir şube başkanı Salih Arıkanın Demokrasi
Nöbetleri

https://www.youtube.com/watch?v=TNcvjPdyMbA&t=77s

Engelsiz İzmir hatıraları

https://www.youtube.com/watch?v=GMtHDCggLUQ&t=16s

*Kitabımı Sesli İstiyorum!*

https://www.change.org/p/kitabımı-sesli-istiyorum-tcmeb
"Toplu,Ulaşımda,sesli,uyarı,sistemi,istiyoruz
https://www.change.org/p/izmir-b%C3%BCy%C3%BCk%C5%9Fehir-belediyesi-toplu-ula%C5%9F%C4%B1mda-sesli-uyar%C4%B1-sistemi-istiyoruz



İmza kampanyamız kaldırınları geri istiyoruz

https://www.change.org/p/belediyeler-emniyet-müdürlükleri-valilikler-iç-işleri-bakanlığı-esnaf-odaları-ve-tüm-halkımız-kaldırımlarımızı-istiyoruz



Blogger

https://beyazayizmirhaberler.blogspot.com.tr

Web. www.beyazay.org.tr

https://www.facebook.com/saliharikan4

www.twitter.com/saliharikan77

Skaype: saliharikan2

GSM. 0506 514 96 93

Salih ARIKAN

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"asr_isaadet" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to asr_isaadet+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to asr_isaadet@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/asr_isaadet.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap