ahmet usal wrote:
An itibariyle Emacs Wiki sayfasına da ekledim.
Aycan Bey ilginiz ve olumlu yorumunuz için teşekkür ederim. Ben bu
konuda biraz farklı düşünüyorum.
Topluca Web 2.0 diye adlandırdığımız ; Ajax - Javascript etkileşimiyle
web uygulamaları oluşturma konsepti bence programcı ile tasarımcı
arasındaki uçurumu azaltmakta; Şöyleki:
Artık görsel yönden ne kadar güçlü tasarım yaparsanız yapın;
kullanıcıyla etkileşim halinde olmazsa; webde çığla büyüyen örneklere
bakan müşteriler ve kullanıcılar; yapılan çalışmayı yetersiz
bulacaklardır. Kullancıyla etkileşim için de; Temel web kodlama
altyapınız olmalıdır; içeriği sunumdan ayırmayı; css-html-javascript
üçlemesini iyi kodlamayı becerebilmeniz gerekir. Bu da tasarımcıyı bu
işe dahil edecek bir süreçtir.
Adobe firması bile Spry diye lisansı görece serbest teknolojileri web
geliştiricilerinin kullanımına
açtı:http://labs.adobe.com/technologies/spry/ adresine bakın. Ortalık
Framework-Library diye kaynıyor. Programcılara KISS (Keep it Simple
Stupid) and DRY(Don't Repeat Yourself) prensipleriyle; mevcut
sunucu-istemci taraflı frameworklerle kolayca çalışabilecekleri empoze
ediliyor.
Bu yaklaşımlar küçük projelerde tasarımcıların da; frameworklerle
kendi işlerini görebilecekleri anlamına geliyor. Eski tasarım araçları
artık yetersiz kalıyor. Dreamveawer en yeni sürümünde bile bir
Firebug eklentisinin yaptıklarını yapamıyor. Ortalık herzamankinden
güçlü ve işlevsel CMS'lerle dolu. Ben şahsen işlerimi bu şekilde
halletmeye çalışıyorum. (Bu yüzden ne tasarımcıyım ne de programcı:)
Bu durumda ister istemez tasarımcı bile olsa herkes elini koda atmak
zorunda. Yapabileceği en iyi şeyde kolay kullanabileceği, işlevsel bir
metin editörü ile html-css-js kodlayıp, Firefox ile test etmek:)
Mac makinalardaki Textmate bu yüzden patladı; Tüm bilgi veren
Screencastlerde en çok göreceğiniz kodlama ve tasarım unsurları
MacOSX-Textmate ve Firebug:)
Ben sadece eski tüfekler metin düzenleyicilerine de emek verildiğinde
istenilen editör işlevselliğinin her platformda; özellikle web
kodlamasında fazlasıyla yakalanabileceğine bir örnek vermeye çalıştım;
kendim zevkle kullanıyorum...Win32 ortamında temiz screencast üretmeyi
becerdiğimde bu tür örnekleri de ekleyip buradan haber verme
niyetindeyim...Özellikle merak ettiğiniz modlar varsa onları
belirtirseniz, tanıtımda öncelik sahibi olurlar.
Beni yanlış anlamanızı istemem. Bahsettiğiniz araçları kullanıyoruz ve
sizin paylaşımlarınız ile bu araçlardan daha iyi faydalanıyoruz. Ancak
ben tasarımla ilgilenen insanlardan yıllardır ufak tefek de olsa kod
yazmalarını beklerken, bu ısrarlarımın yersiz olduğuna tanık oldum.
Tasarımcılar bazen acemilikleri ile, bazen de sanatsal bakış açılarıyla
üretimlerini tamamen görsel kaygılar üzerine yoğunlaştırıyorlar. Böyle
de olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi endüstriyel bir tasarım sürecine
ve belki de bir miktar mühendisliğe de giriyor ki böyle bir sonuç
yaptığımız web sitelerinin ciddi anlamda tasarım çalışmaları var mı?
sorusuna götürüyor beni.
Bu düşüncemi desteklemek için var olan ürünlerin ve bunların
çıktılarının ne kadar birbirine benzediğini örnek verebilirim. Biz
yıllardır sütunlarla, menülerle desteklenmiş sitelere tanık olduk. Çünkü
kaygılarımız görselden uzaktı. Tasarım deyince bilgisayar ile insan
arasındaki etkileşimi anladık yıllarca. Oysa bunun ötesinde birşeyler
yapmaya çalışanlar vardı. Hoş olanın ötesinde birşeyler var mıdır?
Gerçek tasarımcılarla çalışabilecek yöntemleri bulmamız gerektiğini
söylemeye çalışıyorum aslında. Bunun yönteminin de icra edene teknik
eğitim vermekten geçmediğini düşünüyorum.
Sizin verdiğiniz UCW platformuna dayalı örneği inceledim. Mesela
http://mootools.net - Mootools diye bir javascript kütüphanesi; aynı
sizin yolunuzla javascript içinden Dom ve Css üretimi ve etkileşimine
imkan veriyor. Bu anlamda uygulamanız güçlü. Ama frameworkler de en
çok tercih edilen özellik; uygulama mantığının, veritabanın ve sunumun
ayrı katmanlarda çalıştırılması.(Sizin de bildiğiniz
Model-View-Controller Patterni) Bu programcı-tasarımcı ayrımını ve
işbirliğini kolaylaştırıyor.
Sizin uygulamanız bileşen tabanlı ve tüm bu uygulama üretim mantığı
içiçe anladığım kadarıyla(yanlış anlıyorsam lütfen beni düzeltin.)
Bu anlamda programcı-tasarımcı ayrımını tamamen ortadan kaldırıyor
gibi göründü bana...Yani genel yaklaşımdan farklı bir yol.
MVC'yi ben tasarımcı ve programcının ayrılması olarak görmüyorum, bunlar
zaten ayrık olgular bence. Uygulamanın görsel çıktısı, modeli ve
bunların etkileşimlerinin birbirini etkilemeyecek şekilde kodlanabilmesi
olarak algılıyorum. Bu şekilde düşünülürse geliştirmekte olduğumuz
uygulama sunucusu ve bunun kullandığı kütüphaneler işlerini görüyorlar.
Bir senaryoyla örnek verebilirim.
Bir ana sayfa tasarlarken, öncelikle tasarımcının her türlü aracı
kullanarak (kağıt kalemden, bilgisayar destekli çizim programlarına) bir
konsept ortaya koymasıyla başlıyoruz. Daha sonra konsept