------------------------------------------------------------------------

    *TURAN ESER : *AKILDAN VAHİYE DİNCİ EĞİTİM

Hedefleri çocuklarımızın aklını ve geleceklerini çalmaktır. Aklın
özgürleştirici, sorgulayıcı, eleştirel ve yaratıcı gücüne saygı
duymuyorlar. Aklın bu gücünden vazgeçip, gericiliğin dogmalarına ve
hurafelerine hamallık yapması vaaz ediliyor. Şeyhlerinin dizlerine
kapanmaları, bireye kulluğu aşılıyorlar.

/*"Kader"*/ ve /*"şükür"*/ ile boyun eğmeyi ve yoksulluğa razı olun
buyuruyorlar. Emeğin hakkından sermayenin menfaatleri lehine feragat
etmeyi, köleleşip patrona teslim olmaları öğütleniyor.

Madem /*"ağaç yaş iken eğilir"*/, öyleyse çocukların aklını ve ruhunu
yaş iken eğip, muktedirlerin lehine büküp kırmak lazımdı.*15 yıldır*
bunu yaptılar. Son müfredat değişiklikleriyle dinci gericilik eğitimde
egemen kılındı.

Yetmedi, Diyanet İşleri Başkanlığı /*"Kuran Kursları Uygulama
Esasları"*/nı değiştirip, Kuran kurslarını hastanelere, üniversitelere,
cezaevlerine, yurtlara, gençlik merkezlerine, sosyal hizmet kurumlarına
ve kamu kurum ve kuruluşlarına kadar taşıma kararı aldı.

Sosyal ve siyasal hayatın dini referanslara göre şekillendirildiği bir
dönemde,*HAZİRAN*,*9-10* Eylül’de saat*10.0*’da Ankara’da,*ODTÜ*
Vişnelik Tesislerinde iki günlük /*"Laik Eğitim Kurultayı"*/ düzenliyor.
Alevi Bektaşi Federasyonu *(ABF*) ve Eğitim Sen Genel Merkezi, ise
/*"Laik, bilimsel, kamusal, parasız ve anadilde eğitim"*/ için,*17 Eylül
*Pazar günü saat*13:00*’de İstanbul Kartal meydanında miting yapacak.

Toplumsal kutuplaşmayı hedefleyen dinci eğitime karşı, demokratik, laik,
bilimsel ve kamucu eğitim talebiyle herkes,*HAZİRAN*’ın düzenlediği
kurultaya ve*ABF* ve Eğitim Sen’in düzenlediği mitingde yer alacak.


    Neden?

Çünkü eğitim,*AKP*’nin ve siyasal İslamcı yapıların hegemonya kurma
mücadelesi verdiği alanların en başında yer alıyor. Bu nedenle eğitim
alanı ile daha yoğun ilgililer. Mücadele verdikleri diğer bir alan ise,
devlet düzeninde ve kamu hizmetlerinde bitirilmiş laikliğin, toplumsal
yaşam ve siyaset alanından da söküp atmak.

İslamcı hegemonya kurma mücadelesi, öncelikle eğitimde ve okulda
müfredat denilen araçlarla gerçekleşiyor.

Çünkü çocukların toplumsal yaşama girdiği ve dönüşüme uğratıldığı ilk
kapı orası.

*AKP* açısından, eğitimin temel amacı ve görevi, /*"toplumsal
dönüşümü"*/ İslamcılık üzerinden kurmak.

Bunun içinde müfredatlar daha çok dinselleşiyor, okullar ise imam
hatipleştiriliyor. Eğitim alanı, eleştirel düşüncenin, sorgulayan aklın,
bilimselliğin ve laiklik değerlerin dışlandığı alana dönüşüyor.

Çünkü*AKP*’nin eğitim ideolojisinin merkezindeki kurucu ana fikrini;
/*"geleceğin dinine, davasına, halifesine, kinine sahip dindar neslini
eğiterek hazırlamak"*/ olarak özetleyebiliriz. Bu eğitim ideolojisinin
temel çimentosu da dindir.

Artık eğitim, çok yönlü ve çok aktörlü kuşatma altında. Çocuklarımız ve
veliler bu gerici kuşatmanın mağduru olarak, kendilerini dinci
mengeneyle sıkıştırılmış, mutsuz ve geleceklerinden endişeli hissediyorlar.


    Eğitimde*MEB*, Diyanet ve Cemaatler Bloku

Önümüzdeki süreçte, eğitim alanında*MEB*’ten daha çok, Diyanet, İslamcı
Vakıf, dernek ve cemaatlerin okullardaki yatay işbirliğine tanık olacağız.

*MEB*, Diyanet ile İslamcı vakıf, ve dernekler arasında yapılan
/*"Eğitimde İşbirliği Protokolleri"*/, tarikatların okullarda
örgütlenmesine ve /*"Değerler Eğitimi"*/ adı altında çocuklarımızı dinci
propagandayla teslim alacaklarının en temel göstergesi. Böylece okullar
giderek, devlet ve cemaatler eliyle İslamcı hegemonya kurma alanına
dönüşecek.

*AKP*’nin eğitim ideolojisi bir yandan yurttaşlık yerine, biat etmeye
alıştırılmış kulluk tahayyül ederken, diğer yandan da kapitalist
dünyaya, hak ve sınıf bilincinden mahrum kalmış, /*"şükür ve kader"*/
arasına sıkıştırılmış modern köleler yaratmak amacını taşır.

Dolaysıyla, laiklik ve eğitim alanı önümüzdeki süreçte mücadelenin daha
çok yoğunlaşacağı ve yaygınlaşacağı zemine dönüşecek gibi görünüyor.


    Laik eğitim talebi sokakta

Bir yandan haklar gasp edilirken, diğer yandan eğitimin içeriği,
uygulamaları daha da dinselleşiyor, bilimsellik yok ediliyor. Eğitimin
kurumsallaşması ise dine dayalı yeni okullaşma (imam hatipleşme)
stratejileriyle, laikliğe, din, vicdan ve inanç özgürlüğüne, çocuk
haklarına ve temel insan haklarına aykırı yönde gelişiyor.

Müfredatlar cihat ve şeriatçı kavram ve dogmalarla besleniyor. Okullar
medreselere dönüştürülürken, çocuklar ensarcılara teslim ediliyor. Cep
ve cemaat arasına sıkıştırılmış eğitim sisteminde, paran kadar eğitim ve
daha çok din, daha az bilimsellik dayatılıyor.

Dolaysıyla, okulların yeni eğitim ve öğretim yılına açılma öncesinde,
Eğitim Sen, Alevi kurumlarının çağrıcısı olduğu mitinge, birçok
demokratik kitle derneği, sendika, meslek odası, yöre derneği, siyasi
parti ve örgütün destek vermesi ve sokakta bu haklı talebin
toplumsallaşmasına zemin yaratmak için önemli bir adım ve başlangıç.


    Sokağın Talepleri;

  *

    Laiklik, eşitlik, çoğulculuk, nesnellik, objektif ve eleştirel
    düşünce ilkeleriyle uyumlu olmayan müfredatlar kaldırılmalı,

  *

    Eğitimde mezhepçi, cinsiyetçi, ayrımcı, asimilasyoncu, tek
    tipleştirme ve toplumsal gerilim kaynağı eğitim politikalarına son
    verilmesi,

  *

    *AİHM* kararlarının uygulanması,

  *

    Zorunlu/seçmeli din derslerinin kaldırılmasını, müfredatların laik,
    bilimsel, eşit, çoğulcu ve kamucu ölçülere göre hazırlanması,

  *

    Okulların imam hatipleştirilmesine son verilmesi,

  *

    *MEB*’in, Diyanet ve siyasal İslamcı yapılar ve cemaatlerle
    imzaladığı /*"Eğitimde İşbirliği Protokolleri"*/ iptal edilmesi,

  *

    Laik, bilimsel, kamusal, parasız ve anadilde eğitim hakkının kabul
    edilmesidir.

Bu taleplerin karşılık bulması ise, ancak demokratik toplumsal muhalefet
dinamiklerinin, laiklik ve eğitim alanında birleşik mücadeleyi
örgütlemeleri, önemsemeleri, toplumsallaşmasını öncelikleri arasına
koymalarıyla mümkün olacaktır.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170908003454 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/09/08  09:21 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

Diyelim ki vatan sevgisi...
Eger bize Ataturk un vatan sevgisini ogretmemis olsalardi, soyle derdik
vatan sevgisini soranlara:
...Seyahat ederseniz Dogu ve Orta Anadolu ya geldikce Once vatan
yazdigini da gorursunuz.
Yani bunlar tek parti doneminden kalan zorla halkin kendi inanc
degerleriyle butunlesmemis bir dunya sistemini halka zorla kabul
ettirmektir...

(Abdullah Gul-1992)

Fussilet-34 Iyilik ve fenalik bir olamaz. Sen fenaligi en guzel sekilde
karsila. O zaman aranizda dusmanlik bulunan kimse ile bile yakin dost
oldugunu gorursun. Bu ayet e karsilik ise;

Sura-40 Bir kotulugun karsiligi ona denk bir kotuluktur. Fakat kim
affeder ve barisirsa onun mukafati Allah a aittir. Suphe yok ki o
zalimleri sevmez.

Bakara-179 Ey akli erenler! kisasta sizin icin hayat vardir... veya

Maide-45 O kitapta cana can, goze goz, buruna burun, kulaga kulak, dise
dis ve yaralara karsi yaralari odesme yazdik. Fakat kim sadaka olarak
bagislarsa, bu ona kefaret olur... yazilmaktadir.

Bana Adini Sor

11 Mart 2015

Gectigimiz gunlerde, bu tanitim yazisini yazmak icin 13 Mart ta vizyona
girecek Bana Adini Sor un on gosterimindeydim. Biz unluler pek cok seyi
halktan once gorme imkanina sahip oluyoruz ve bu harika bir duygu. Tabi
unlu olmanin dezavantajlari da var. Yolda rahat rahat yuruyememe, gece
kulubu cikisinda $ikistirilma, magazin basininin devamli takibinde olma
gibi... Ama bunlar hic basima gelmedi nedense. Birileri benim unlu
oldugumu bu insanlara soylemeli.

Bana Adini Sor bir ask hikayesi gibi basliyor. Yetistirme yurdundan iki
yakin arkadas, Yasemin ve Hakan, yillarca hic ayrilmadan 30 lu yaslara
yaklasmislar. Iliskileri dostluk gibi gorunse de, Yasemin Hakan i obur
turlu de sevmektedir. Bir de hayatlarina Merve isimli biri girer. Ve ask
ucgeni start alir.

Rahat rahat yayilmis cay ve kurabiyeler esliginde filmi seyrederken (biz
unlulerin boyle bir ayricaligi var) Hakan in hal ve hareketleri yuzunden
sinirlerim bozuldu. Yasemin (Ozge Borak) kendisini sevmesine ragmen
Hakan bunu fark etmiyor. Ona adeta bir baci gozuyle bakiyor. Dikkat
buyurun, baci gozuyle baktigi kisi Ozge Borak. Okuyucularimizin daha iyi
anlamasi icin buyuk harflerle yazayim: OZGE BORAK. Hala bir seyler
netlesmediyse google > search > Ozge Borak.

Bir insanin Ozge Borak a baci gozuyle bakabilmesi icin onun gercekten
bacisi olmasi gerekir. Obur turlusu esyanin tabiatina aykiridir. Ama
Hakan, tabiat kanunlariyla alay edercesine, skolastik bir zihin
yapisiyla, Yasemin e sevgili gozuyle bakmiyor. Uc gunluk bes gunluk
hadise degil, neredeyse 20 yil boyunca anlamamis Yasemin in kendisini
sevdigini!

Hakan sen iyi misin? Iyi misin sen Hakan? Nasil hayatlar yasiyorsunuz
siz ya? Bir kiz benden hoslanacak ve ben bunu fark etmeyecegim oyle mi?
Ben boyle bir durumda en ufak ipucuna bile devasa anlamlar yuklerim.
Otobuste akbilini uzattigim kiz bana gulumsese bundan mana cikaririm,
dogacak cocuklarimiza isim dusunurum, arkadaslara hatunun teki pis yazdi
bana derim. Nasil insanlarsiniz Hakan, anlamiyorum sizi Hakan, bu
hoyratligi cozemiyorum Hakan.

Yaninda Ozge Borak varken bir de bu Hakan in hayatina Merve (Basak
Parlak) giriyor. Kurban oldugum Allah verdikce veriyor. Kiza tam araba
carpacakken Hakan kiza sarilarak kurtariyor, sonra firsat bu firsat
deyip sarildikca sariliyor, Hakan amacini asiyor, Hakan hoyratlasiyor,
Hakan capkinligin kitabini yaziyor. Vay arkadas. Biz ayni durumda kizi
sarilarak kurtarsak yuru git pis herif, birak araba carpsin bana,
dokunma sen der. Ama Hakan da seytan tuyu var.

Pek cok Turk gencinin bir sevgili bulamadan yillar gecirmesi iste bu
Hakan lar yuzunden. Normalde evrende bir denge var. Dunyada ortalama her
bir erkege bir kadin dusuyor. Ben niye yalnizim, benim hakkim nerede
diye sizlaniyorsaniz, sizi Hakan la tanistirayim. Bravo Hakan, al
Yasemin i de sen al, Merve yi de sen al, buyur Nebahat da senin olsun,
genc adamsin Buse ve Ilknur da yaninda dursun. Biz kimiz ki? Kimiz ki biz?

Iste bu ask ucgenini, yer yer gulerek yer yer duygulanarak, cogunda
Hakan a ofke dolu bakislarla izlerken filmin yarisindan sonra isler
bambaska bir hal aliyor. Hikaye sadece bir ask hikayesi degilmis, tuhaf
seyler oluyor. Vay arkadas neler donmus diyorsun, ama surprizini
kacirmamak icin soyleyemem.

Son sozum Merve ye. Hakan seni arabanin onunden cekip kurtardiginda uzun
uzun sarildiniz, sonra sana yemege cikmayi teklif etti ve kabul ettin.
Yarin obur gun ayni durumda ayni hareketi ben yaparsam ve sen kabul
etmezsen yakana yapisirim, samimiyetini sorgularim, rencide ederim.
Haberin olsun.

http://beyinsizadam.net/turkiyede-bilim-neden-ilerlemiyor/
lukasal...@gmail.com


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap