------------------------------------------------------------------------


  *MUSTAFA* K.*ERDEMOL : *MESELE SADECE VENEZUELA DEĞİL TÜM KITA...
  ANLAMIYOR MUSUN?

*08.08.2017*

Tam iki yüz yıldır bölge ülkeleriyle çatışma halinde*ABD*
emperyalizmi.*ABD* Başkanlarından James Monroe’nun adını taşıyan*2
Aralık 1823 tarihli* bildiride /*"Amerika Kıtaları bundan böyle Avrupa
devletlerinden herhangi birinin kolonileştirme isteklerine konu
olamaz"*/ maddesi yer alır. Bir başka madde daha vardır ki o da öncekini
tamamlar:

Aylardır*ABD* destekli /*"muhalif"*/ gösterilere sahne olan Venezuela’da
önceki gün ülkenin kuzeybatısında bulunan Carabobo eyaletinde
kendilerini*41*. Tugay olarak tanımlayan bir grubun kalkışma girişimine
tanık olduk. Bolivarcı Venezuela hükümetine sadık güçlerce hemen
bastırılan girişimin Amerikan destekli olduğunu söylemeye gerek yok.
Çünkü bu bir sır değil. Venezeula devrimci hükümetini devirmek
istediğini*CIA* Başkanı’nı açıkça söylemişti.

*ABD*,*2002*’de de dönemin Venezuela Devlet Başkanı Hugoo Chavez’e
yönelik olarak bir darbe girişimi daha tezgâhlamış, ama halkın büyük
direnişiyle darbe geri püskürtülmüştü. Son yıllarda Venezuela halkının
başına bela olan*ABD*, aslında tüm Latin Amerika için bir sorun. Arka
bahçesi haline getirdiği bölgede halkçı, solcu ya da önceleri
desteklediği ancak sonradan çıkarlarına ters düştüğünde düşman kesildiği
yönetimlere tahammül edemiyor.*2004*’te Haiti Devlet Başkanı
Jean-Bertrand Aristide’yi deviren darbeye de destek vermişti Amerika.
Bolivya’nın solcu Devlet Başkanı Evo Morales’e karşı girişilen darbede
de*ABD*’nin parmağı olduğunu dünya alem biliyor.

Tam iki yüz yıldır bölge ülkeleriyle çatışma halinde*ABD*
emperyalizmi.*ABD* Başkanlarından James Monroe’nun adını taşıyan*2
Aralık 1823 tarihli* bildiride /*"Amerika Kıtaları bundan böyle Avrupa
devletlerinden herhangi birinin kolonileştirme isteklerine konu
olamaz"*/ maddesi yer alır. Bir başka madde daha vardır ki o da öncekini
tamamlar: /*"Kutsal İttifak Devletleri’nin siyasal sistemi
Amerika’nınkinden tamamen farklıdır. Kendi sistemlerini bu yarım kürenin
herhangi bir yerinde yaymak için yapacakları herhangi bir girişimi barış
ve güvenliğimiz için tehlikeli görürüz."*/ İkinci maddede belirtildiği
gibi*ABD*, Latin Amerika ülkelerini Avrupa’ya bırakmamak için
politikalar geliştirecek, bu politikalar çoğunlukla müdahaleci
politikalar olacaktı. Bu müdahaleci politikalar Soğuk Savaş adı verien
süreç boyunca bölgenin Sovyetler Birliği etkisinde kalmaması
gerekçesiyle hayata geçirilecekti.

Bu özellikle Theodore Roosvelt’in başkanlığı döneminde yaygınlaştırıldı.
Monroe Doktrini’nin kapsamını genişleten bu Roosvelt’tir. Bölgede*ABD*
için tehlikeli bir yönetim başgösterirse müdahale edileceğini savundu
açık açık Roosvelt. Politikasına verilen ad da Big Stick yani Kalın Sopa
politikasıydı. Zora dayalı politika olduğu daha nasıl ifade edilebilir
bu tanımlamadan başka?

Bu Kalın Sopa*1912*’de Nikaragua’nın,*1914*’de Haiti’nin,*1916*’da
Dominink Cumhuriyeti’nin başına inmiştir.*ABD* doğrudan müdahale yerine,
bölgede /*"ABD yanlısı iktidarlar"*/ oluşturma aşamasına bu sefer
Franklin D. Roosvelt döneminde geçecektir.


    Komünizm korkusu neler yaptırdı

*ABD*’nin Soğuk Savaş döneminde bölge ülkelerinde komünist iktidarların
egemen olacağı bahanesiyle işlediği dünya kadar insanlık suçu var. Bugün
Bolivarcı Venezuela hükümetine /*"diktatör"*/ deme küstahlığını gösteren
emperyalist savaş makinesi bölgede seçimle gelen halkçı yönertimleri
bile devirmekten kaçınmadı. Kendine bağımlı kılmak için bölge
ülkelerine*1947 yılında* Rio Anlaşması’nı dayattı,*1948*’de bölgede
egemenliğini sürdürme araçlarından biri haline gelen Amerikan Devletleri
Örgütü’nü *(OAS*) kurdu.

O zaman bile*ABD*’ye karşı çıkma cesaretini gösteren ülkeler vardı.
Bunlardan ikisi Brezilya ile Uruguay’dı. Bu iki ülkenin yönetimleri
Amerikan askerlerinin ülkelerine yerleşmelerine izin vermediler. Bunun
üzerine*1947 yılında* Uruguay üzerinde*ABD* bombardıman uçakları uçtu
günlerce.

*60*’lı yıllarda, herkesin barış güvercini sandığı Başkan John F.
Kennedy, Latin Amerika’yı /*"dünyanın en tehlikeli bölgesi"*/ ilan etmişti.


    Bolivya’da*30 bin *ölü

*1947-1952* yılları arasında Bolivya’da*ABD* destekli cunta çoğu madenci
ya da tarım işçisi olan*30 bin *kişiyi katletti. El Salvador’da*1970*’li
yıllarda*ABD*’nın desteğiyle oluşturulan Ölüm Mangaları tam*70 bin
*kişiyi öldürdü. Guatemala’nın seçimle gelmiş hükümeti*1954*’te*CIA*
tarafından devrildi. Tam yarım asır boyunca adı geçen ülkede istikrarın
adından bile söz edilmedi. Bu süre boyunca bu ülkede de oluşturulan*ABD*
destekli Ölüm Mangaları’nın öldürdüğü insanların sayısının*100 bini*
bulduğunu söylerler. Kolombiya’da ise rakam daha da fazladır.*1948
yılında* devlet başkanı Jorge Eliecer Gaitan bir*CIA* operasyonuyla
öldürülür. Gaitan daha*1920*’lerde sosyal adalet ile demokrasi
taleplerini dile getiren dolayısıyla*ABD*’nin tepkisini çeken bir
liderdi. Gaitan’ın öldürülmesinden yakıon zamana kadar geçen süreçte
Kolombiya’da öldürülen insanların sayısı*300 bini* geçmiştir.

Nigaragua’da, Peru’da, Şili’de, Uruguay’da*ABD*’nin işlediği
cinayetlerin haddi hesabı yoktur. Bölgede*ABD*’nin en azgınlaştığı dönem
Ronald Reagan dönemidir. Reagan bölgede ne kadar sağcı yönetim varsa
hepsine destgek verdi, reformcu ne kadar hareket varsa hepsini boğmaya
çalıştı. Nigaragua’da, El Salvador’da uzun süreli iç savaşlar Reagan
döneminde oldu.


    Ha Reagan, ha Obama

Bölgeye yaklaşım açısından*ABD* başkanlarının birbirinden farkları yok.
Bir Jimmy Carter dönemi bölgeye yaklaşım açısından /*"pasif"*/ kabul
edilir ama onun dışında hemen hemen tüm başkanlar bölgede uğursuz,
yıkıcı bir politika izlediler.*2009*’da Kolombiya Ordusu Genel Kurmay
Başkanı General Freddy Padilla,*ABD* ile Kolombiya arasında imzalanan
anlaşmayı duyurdu dünya kamuoyuna. Anlaşmaya göre Obama
yönetimindeki*ABD*, Kolombiya’da tam yedi askeri üs kurmuştu. Bu Latin
ülkelerine Kolombiya üzerinden müdahale edeceği anlamına geliyordu*ABD*’nin.

Reagan’dan onca yıl sonra bugün de*ABD* Venezuela, Bolivya gibi solun
iktidar olduğu ülkelere, sol iktidar potansiyeli taşıyan Arjantin’e,
Meksika’ya, Peru’ya karşı düşmanca politikalar uyguluyor. Ama son
yıllarda en açık düşmanlığı Venezuela’ya gösteriyor*ABD*.*14 yıl* önce
de şimdi de bu konudaki tutumunda bir değişiklik olmadı.

*2002*’de Venezuela lideri Hugo Chavez’e yapılan Amerikancı darbenin
arkasındaki isim Elliot Abrams adlı bir /*"teorisyen"*/di. Amerika
kıtasında marksizmle mücadele teorisi olarak bilinen /*"yarımkürecilik
teorisinin"*/ lideri olarak biliniyordu.*CIA* memuruydu elbette. Bugün
de, ülkesinde bir çok önemli millileştirmeler yapan, ülkenin en önemli
gelir kaynağı olan petrolden gelen kazançla yoksulların yaşam
standartını yükselten Nicholas Maduro hükümetine karşı yine acımasız
saldırılarına devam ediyor*ABD*. Venezeuela’nın,*ABD*’den bağımsız
olarak politika geliştirmesine tahammül edemeyen bir*ABD* var.
Venezuela, İran’ı, Suriye’yi destekledikçe, İsrail’in*Ortadoğu*’daki
politikalarına karşı çıktıkça*ABD*’nin düşmanlığını daha da fazla kazanıyor.

*ABD*, büyük bir iki yüzlülükle Venezuela’da halkın seçtiği Bolivarcı
hükümeti demokrasiyi yok etmekle suçlarken kendisinin darbe yanlısı
olduğunun unutulacağını ya da anımsanmayacağını sanıyor.*2009*'da
Honduras'ta gerçekleşen askeri darbede*ABD*’nin darbeye destek verdiğini
biliyoruz. Her şeyden önce darbeye /*"darbe"*/ demedi*ABD*. Darbeden
sonra bu ülkede bulunan askerlerini de geri çekmedi. O askerler Honduras
Ordusu’na ders vermeye, Honduras askerlerini eğitmeye devam etti hep.
Hatta*ABD* darbeden o kadar memnun kaldı ki, bir*ABD*’li üst düzey
yetkili Honduras’ın devrilen Devlet Başkanı Manuel Zelaya’nın Chavez’den
etkilenmesinin önünün kesildiğini söyleyebildi.

*ABD*, Brezilya’da da diğer Latin ülkelerde yaptıklarının aynısını
yaptı. Venezuela’da /*"demokrasi"*/ yok diyen*ABD* Brezilya
demokrasisisn işbaşına getirdiği solcu Silve de Lula’ya engeller
çıkaröış, Lula’dan sonra seçilen Dilma Rousseff’i de bir parlamento
darbesiyle görevden almıştı. Çünkü Lula da Rousseff de solcuydular.*ABD*
çıkarlarına karşı bir politika izliyordu her ikisi de. Rusya’ya, Çin’e
yakındılar. Bu iki ülkeyle birlikte*ABD* merkezli kuruluşlara
karşı*BRICS* gibi alternatif kuruluşlar kurdular.

Yani bugün Venezuela’ya alınan düşmanca tutum sadece bu ülkeye özgü
değil. Bu Monreo Doktrini uyarınca*1823*’lerden bu yana uygulanan bir
egemen olma politikası.*ABD*, her fırsatta /*"arka bahçesi"*/ olarak
gördüğü bölgede kendi çıkarlarına ters düşen her türlü oluşuma, cepheye,
iktidara karşı.

Bu karşıtlığını da /*"özgürlük, demokrasi"*/ yanlısıyımış gibi görünerek
saklamayı da iyi beceriyor. /*"Kalın sopa"*/ Venezuelalının kafasına
inerken /*"özgürlük, demokrasi"*/ martavalını dinlemeye devam etsin
liberaller ile solumsular.

 
------------------------------------------------------------------------
a45UyF587661-170809224002 Oraj Poyraz oraj.poy...@openmail.cc
2017/08/10  13:05 6  64  turanca...@googlegroups.com

 

LEGENDEKI KUCUK ISTAVRIT...

Kucuk istavrit, yiyecek bir sey sanip hizla atildi capariye.
Once muthis bir aci duydu dudaginda.
Gumbur gumbur oldu yuregi,
sonra hizla cekildi yukariya.
Aslinda hep merak etmisti denizlerin ustunu; neye benzerdi acep gokyuzu?
Bir yanda buyuk bir merak,
bir yanda olum korkusu.
Ne care balikcinin parmaklari hoyratca kavradi onu.
Kucuk istavrit anladi; yolun sonu.
Koca denizlere sigmazdi yuregi,
oysa simdi yuzerken kucucuk yesil legende cansiz uzanivermis dostlarina
degiyordu minik yuzgeci.
Insanlar gelip gectiler onunden: bir kedi yalanarak bakti gozunun icine.
Yavasca karardi dunya, basi da donuyordu.
Son bir defa dusundu derin maviyi, beyaz mercani.
Bir de yesil yosunu.

Namik Kemal

Peygamber oruclu iken hanimlarini optu.

Ibn-i Kuteybe, Hadis Mudafasi

Orucluyken hanimini openin durumu soruldugunda.
Peygamber; Orucu bozulmustur dedi.

Ibn-i Kuteybe, Hadis Mudafasi

Araplari aldatarak Osmanli Devleti aleyhine kiskirtip isyana sevkeden
Ingiliz casusu Lavrence in, yardimcilari Nuri Said, Faysal ve Serif
Huseyin ile birlikte Sam da Turkleri katlettikten sonra: Evet onlari
isyana ben kiskirtmistim. Ama boylesine vahsice kan dokeceklerini hic
tahmin etmemistim. Bazi mahalleleri gezerken silahsiz Turk askerlerinin
nasil oldurulduklerine bakamadim; tiksindim bu vahsetten diyerek
itirafta bulunmustur...

(Kaynak: Ilhan Bardakci; Imparatorluga Veda, Hulbe Yayinlari,
Istanbul/1985, s.572)


Grup eposta komutlari ve adresleri      :       
Gruba mesaj gondermek icin      :       ozgur_gun...@yahoogroups.com
Gruba uye olmak icin    :       ozgur_gundem-subscr...@yahoogroups.com
Gruptan ayrilmak icin   :       ozgur_gundem-unsubscr...@yahoogroups.com
Grup kurucusuna yazmak icin     :       ozgur_gundem-ow...@yahoogroups.com
Grup Sayfamiz   :       http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz     :
http://orajpoyraz.blogspot.com/


BitCoin URL: 16496HKpgEEpx1d6t688HiXXdJP5jdA9xo





 

-- 
You received this message because you are subscribed to the Google Groups 
"Gugukluhayat" group.
To unsubscribe from this group and stop receiving emails from it, send an email 
to gugukluhayat+unsubscr...@googlegroups.com.
To post to this group, send email to gugukluhayat@googlegroups.com.
Visit this group at https://groups.google.com/group/gugukluhayat.
For more options, visit https://groups.google.com/d/optout.

Cevap